21. Hukuk Dairesi 2016/5343 E. , 2017/6757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 03.06.2000 tarihinden itibaren maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine, bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle göre; davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, davalının temyizine gelince,
2-Dava, davacıya 03.06.2010 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanarak aylıkların yasal faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 17.12.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere maluliyet aylığı bağlanmasına ,maluliyet aylığının bağlanma tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurumun Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre, davacının sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce maluliyetini gerektiren hastalık veya arıza bulunduğu tespit edildiğinden maluliyet aylığından yararlanmasının mümkün olmadığının belirtildiği, TSK GATA "nın 28.08.1989 tarihli raporunda,gelişme geriliği teşhisi nedeniyle askerliğe elverişli olmadığının bildirildiği,... Eğitim ve Araştırma Hastanesi 01.03.2010 tarihli raporunda, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %60 olduğu,... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 17.12.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda panhipopitüitarizm hastalığının prepubertal dönemden itibaren olduğu kararına varıldığı, 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu 18.02.2013 tarihli raporunda, panhipopitüitarizm hastalığı nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmiş olduğundan malul sayılacağı,dosyadaki tıbbi belgelere göre prepubertal dönemden başladığı,konjenital (doğumsal) olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davacının maluliyet aylığı talebinde bulunduğu tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 25. maddesinde “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60"ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60"ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.” hükmü bulunmaktadır.
Aynı Yasanın Geçici 10. maddesinde ise “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.” denilmektedir.
Konuyla ilgili olarak 506 sayılı Yasanın 53. maddesinde de “A) 1- a) Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği,
b) 34 üncü madde gereğince yapılan tedavi sonunda Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenecek usulüne uygun rapor ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği,
c) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını yitirdiği,
Kurumca tespit edilen sigortalı malullük sigortası bakımından malul sayılır.
2- Meslek hastalığı sonucu, meslekte kazanma gücü azalma oranının tespiti Kurumun meslek hastalıkları hastanelerince yapılır.
B ) Bu Kanun kapsamında ilk defa çalışmaya başladıkları tarihte mevcut hastalık veya arızası bulunanlar bu hastalık veya arızasının malul sayılmayı gerektirecek düzeyde olmadığını Kurum veya Kurum dışındaki hastanelerden işe girmeden önce alınmış, usulüne uygun sağlık raporu ve dayanağı tıbbi belgelerle kanıtlamakla yükümlüdürler. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte, malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızalarının bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalılar bu hastalık veya arızaları nedeni ile malullük sigortası yardımlarından yararlanamazlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının 16.03.1990 tarihinde başladığı ve davacının maluliyetinin doğumsal olduğu, maluliyetini gerektirir rahatsızlığı ile sigortalı çalışmaya başladığı anlaşıldığından 5510 sayılı Yasanın 25. maddesi ve 506 sayılı Yasanın 53. maddesi gereğince maluliyet aylığı bağlanmasının mümkün olmadığı görülmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.