15. Hukuk Dairesi 2013/412 E. , 2013/807 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki .... Ltd.Şti. dışındaki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat.... ile davalı ....Ltd.Şti. vekili Avukat .... geldi. Diğer davalılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tespit talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar ... Ltd Şti dışındaki davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, dava dışı yüklenici ...Ltd Şti’nin 3 nolu hakedişinin düzenlenmesi sırasında alacaklarını davalılara temlik ettiğini, bunlara ilişkin temliknamelerin bazılarının aynı tarihli olup bazılarının daha önce ödenmiş olan 2 nolu hakedişe ilişkin olduklarını bu nedenle geçerli olup olmadıkları yönünde tereddüt oluştuğunu, ileride doğması muhtemel sıkıntıların yaşanmaması açısından temliknamelerin resmi geçerliliğinin ve ödeme sıralamalarının belirlenmesini talep etmiş, mahkemece tespit talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kural olarak tespit davaları bir kimse ile diğer bir kimse arasında varolan somut bir olaydan doğan hukuksal bir ilişkinin varlığının saptanmasına yönelik olup bundan ötesi bir işlevi yoktur. Eda davaları ise hem tespit hem edayı içerdiğinden tespit davasına eda davasının öncüsü denilebilir. Tespit davasının dinlenebilmesi için hukuksal bir ilişki ile hukuki yararın bulunması zorunludur. Hukuki yararın varlığı ise davacının bir hakkının veya hukuki durumunun bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit nedeniyle, davacının
hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte olması, tespit hükmünün bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olması halinde kabul edilebilir. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Aynı şekilde eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur (Emsal Yarg. HGK 02.04.2003 T 2003/1-256 E., 2003/269 K., 24.06.1992 T 1992/1-347 E., 1992/394 K., 15. HD. 22.04.2004 T 2003/5627 E., 2004/2300 K.).
Somut olayda davacının talebi dava dışı yüklenicinin alacaklarından kaynaklanan temliknamelerin geçerliliğinin tespiti talebine ilişkin olup davalılarla hiçbir akdî ilişkisi bulunmayan davacının kabul ettiği temliknameler nedeniyle ödemede tereddüdünün varlığı halinde 818 sayılı BK’nın 166. maddesine göre tevdii mahalli tayini talep hakkı varken tespit davası niteliğindeki eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Diğer taraftan verilen hüküm davada taraf olmayan yüklenicinin hukukunu da etkiler içerikte olup, bu haliyle de davanın dinlenmesi mümkün değildir. Her ne kadar 6100 sayılı HMK"nın 106. maddesinde tespit davası açılabileceği kabul edilebilir ise de, somut olayda bu davanın koşulları oluşmadığı gibi bu Kanun’un dava tarihi itibarı ile uygulanması da mümkün olmadığından mahkemece davanın reddi yerine hukuki yorumda hataya düşülerek kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, davalılar Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadıklarından yararlarına vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 13.02. 2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.