13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/30487 Karar No: 2017/9755 Karar Tarihi: 19.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30487 Esas 2017/9755 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirketten devre mülk satın aldığını ancak taşınmaz inşasının sözleşmede belirtilen tarihler içerisinde tamamlanmadığını belirterek sözleşmenin iptalini ve ödenen bedelin iadesini istemiştir. Mahkeme, davacı lehine karar vererek sözleşmenin feshine ve ödenen bedelin davalıdan tahsiline hükmetmiştir. Ancak, tapu devri gerçekleştirildiğinden ve taşınmazın davacıya verildiğinden bahsedilmesine rağmen, yapı kullanma izin belgesi ve sözleşmenin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığının araştırılmaması usul ve yasaya aykırıdır. Karar bozulmuştur. Kanun Maddeleri: HUMK’nun 440/1. maddesi.
13. Hukuk Dairesi 2016/30487 E. , 2017/9755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten 07.06.2015 tarihli sözleşme ile devre mülk satın aldığını, satış bedeli olarak 15.000,00 TL ödediğini, sözleşme konusu taşınmazın inşasının sözleşmede belirtilen tarihler içerisinde tamamlanmadığını, 21.10.2015 tarihinde sözleşmeden caymak istediğini davalıya bildirdiğini, ancak herhangi bir cevap alamadığını belirterek 07.06.2015 tarihli devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 15.000,00 TL"nin avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, Davanın KABULÜ ile 07/06/2015 tarih ... sayılı ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine, sözleşme bedeli olarak ödenen 15.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 07.06.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Dava konusu yapılan sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu taşınmazın tapusunun davacıya verildiği görülmüştür. Mahkemece, devri gerçekleştirilen tapunun bulunmasına rağmen sözleşmenin iptaline ilişkin hüküm kurulup, söz konusu taşınmazın tapusunun davacı üzerinde bırakıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından tapunun davacıya devredildiği anlaşıldığından yapı kullanma izin belgesinin olup olmadığı ve devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.