Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6394
Karar No: 2016/5132
Karar Tarihi: 21.11.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6394 Esas 2016/5132 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/6394 E.  ,  2016/5132 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili firmanın ulusal ölçekte yayın yapan TV kanallarından yayın kuşağı satın aldığını, bu yayın kuşağında yayınlanmak üzere çeşitli programların hazırlandığını, bu şekilde yayın yapımcılığı faaliyetini sürdürdüğünü, dava konusu bu olayda da taraflar arasında davalının, müvekkilinin program yapımcılığını üstlendiği .... kanalında sponsor olarak yayına çıkması karşılığında anlaştıklarını, tarafların bir aylık olarak kararlaştırdıkları sözleşme süresi içinde toplam KDV dahil 28.825,00 TL bedel üzerinden anlaştıklarını, davalının sözleşme süresi içerisinde müvekkilinin yapımcısı olduğu programa sponsor olarak katıldığını, verilen hizmetin müvekkili tarafından mevzuata uygun bir şekilde davalı tarafa faturalandırıldığını, buna rağmen davalının sözleşme ile kararlaştırılan bedeli ödemekten kaçındığını, bu alacağın tahsili amacıyla yapılan İstanbul 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/26717 E. sayılı takip dosyasına haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının kötüniyetli itirazı nedeniyle asıl alacağın %20 "sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözünü etmiş olduğu yayınının "...." olduğunu, programı ... adındaki kişinin sunduğunu, daha davalı yayına alınmadan programın yayından kalktığını, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca herhangi bir hizmet almadığını, ayrıca yanından kaldırılma olayında müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu durumun davacının sorumluluğunda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında reklam ve yayıncılık konusunda anlaşma yapıldığı ve bu anlaşma uyarınca söz konusu yayınların 10 gün süreyle 17.09.2012 tarihinden itibaren 28.09.2012 tarihine kadar yayınlandığı, söz konusu yayına ilişkin bedellerin ödendiğine dair davalı yanın herhangi bir savunmasının olmadığı, yayın ücretinin icra takibine konu edilen miktarına yönelik olarak da davalı yanın herhangi bir itirazı olmadığı, sadece davalı yanın taraflar arasındaki sözleşme uyarınca taahhüt edilen yayının yapılmadığı ve yayından kaldırıldığı, bu nedenle kendilerine yükletilebilecek herhangi bir kusur olmadığı, bu nedenle taahhüt edilen işin yapılmadığı şeklinde savunma yaptığı, CD kayıtları, alınan ticari defterlerin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporları, yapılan yayına ilişkin bilirkişi raporu ve tüm dosya
    ..../...
    S.2

    kapsamıyla söz konusu yayının 10 gün süreyle yapıldığı, ancak taahhüt edilen ücretin ödenmediği, davalının söz konusu icra takibine itirazının haklı bir nedene dayanmadığı bu nedenle işbu itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, davacı icra takibiyle işlemiş faiz alacağı da talep etmiş ise de, icra takibinden önce davalının temerrüte düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtarname veya belge dosyaya sunulup ispat edilmediğinden davalı yanın işlemiş faiz alacağına yönelik itirazının kabul edilmesi gerektiği, dava konusu olayda alacağın faturaya bağlı likit bir alacak olması nedeniyle ve davacı vekilinin de dava dilekçesinde talebi mevcut olduğundan 2004 sayılı İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca asıl alacağın %20"si oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının... sayılı takip dosyasında 25.825,00 TL asıl alacağa yönelik haksız itirazın iptaline, takibin davanın konusu ve tarafların sıfatına göre takip tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte devamına, işlemiş faiz alacağına ilişkin istemin reddine, asıl alacağın %20"si (5.165,00 TL) oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)











    ..../...

    S.3



    KARŞI OY YAZISI

    Ticari davalarda, ispat için tarafların ticari defterlerinin gerekli olması halinde, defterlerin ibraz edilmesine mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda “sahibi lehine” delil olarak kabul edilebilmesi için; Türk Ticaret Kanunu"na göre tutulması zorunlu defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Yani TTK"nın 64. ve Vergi Usul Kanunu’nun 176. maddesinde belirtilen defterlerin tamamının tutulmuş ve bir birini doğrular mahiyette olması, ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması, ayrıca diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların, bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi gerekir. Davanın ispatı ticari defterlere göre olacaksa; her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmelidir. Sadece bir tarafın ticari defterleri incelenerek karar verilemez.
    Somut olayda, yerel mahkeme ve Dairemiz tarafların tacir, davanın ticari dava olduğunu ve dava konusunun tacirler arası hizmet sözleşmesi olduğunu kabul etmiştir. Biz de bu konularda Sayın çoğunlukla aynı kanaatteyiz. Bu davada ispat yükü davacıdadır. Davacı iddia ettiği hizmeti sunduğunu ve bedelin ne olduğunu ispatlamakla yükümlüdür. Taraflar arasında şifahi sözleşme olduğu için hizmetin kapsamı ve bedelin ne olduğu belli değildir ve ispatlanamamıştır. Davalı ısrarla “bilirkişi raporunda belirtilen 10 günlük yayınların” sözleşmede kararlaştırıldığı gibi, canlı yayın değil, daha önce yapılmış olan yayınların tekrarı olduğunu bu şekilde yayının kendisine zarar verdiğini, iddia etmesine rağmen bu hususta yeterli araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
    Öte yandan yerel mahkeme, sadece davacının defterlerini inceletmek suretiyle borç miktarını tayin etmiştir. Yukarıda izah edildiği gibi, tek tarafın defterleri incelenerek borcun miktarını belirlemek mümkün olmadığı gibi, davacı TTK"nın 64. maddesi gereğince tutması zorunlu defterleri tutmadığı gibi, envanter defterinin de tasdikinin yapılmadığı bilirkişi raporunda belirlenmiştir. Bu durumda davalı tarafın defterlerinin de incelenerek her iki taraf defter ve kayıtları karşılaştırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, sadece sahibi lehine delil olmayacak nitelikteki ticari defter incelemesi ile yetinilerek verilen kararın onanması doğru olmadığından Sayın çoğunluğun kararına muhalifim.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi