Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 14.04.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin davalı şirketten aldığı 600 adet telefon hattı nedeniyle, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6.maddesi kapsamında davacı şirketin her türlü KDV ve özel iletişim vergisinden muaf olduğu, sözleşme gereğince kurumsal hat tarifesinin uygulandığını, 19.03.2005 ve 22.10.2005 tarihleri arasında gelen faturalara vergi muafiyetinin uygulanmadığını belirterek bu dönemde tahsil edilen verginin ödeme tarihinden itibaren tahsilini, tüm faturaların incelenerek alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 7.000 TL"nin tahsilini talep etmiştir. Davalı .. AŞ. vekili cevabında, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporuna göre yerinde olmayan ve usulünce ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, davacı şirketin davalı şirketten 600 adet telefon aboneliği için sözleşme yaptığı, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunun 6.maddesi gereğince davacı şirketin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacının GSM faturalarındaki KDV ve özel iletişim vergisinden muaf olduğu, 19.03.2005-22.10.2005 döneminde 931 adet faturadan 173.308,32 TL KDV ve 240.706 TL özel iletişim vergisinin alındığını, ancak davalı şirket tarafından bu bedelin tamamının borç miktarından ve faturalardan peşin ödeme adı altında düzeltilerek mahsup edildiği, davacının alacağının kalmadığı açıklanmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.