16. Hukuk Dairesi 2019/4215 E. , 2019/8914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve arkadaşları,... Köyü çalışma alanında bulunan ve yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü ile aynı yer 124 ada 10 parsel sayılı 460,23 metrekare yüzölçümündeki, tapu kaydı nedeniyle arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz hakkında, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; dava konusu ...Köyü 124 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, 124 ada 10 parsel ile dava konusu dosyada mevcut 14.07.2014 tarihli fen bilirkişisi Fatih Aykut tarafından düzenlenen rapor ve eki krokisinde (A) alanı olarak gösterilen 95,92 metrekarelik tapu dışı yol olarak bırakılan yerin bir bütün olarak yeni bir parsel numarası ile davacılar adına eşit hisselerle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yanın tutunduğu tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı, davalının dayandığı tapunun ise dava konusu taşınmaza uymadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacıların aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış, davacıların dayanağı olan iskan tapusunun hudutları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmemiş, komşu parsellerin tespitine esas alınan kayıtların dava konusu taşınmazı ne olarak gösterdiği üzerinde durulmamış; dava konusu taşınmazın tespitine esas 02.02.1928 tarih ve 223 sayfada bulunan tapu kaydı hudutlarını gösterir şekilde tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmemiş, tapu kayıtlarının kapsamları kesin olarak belirlenmemiş ve tapu kaydı dışında kalan bölümler yönünden yeterli zilyetlik araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, tapu kayıt maliki olan Hikmet"in mirasçısı olan davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, aktif dava ehliyetleri yoksa bu nedenle davanın reddine karar verilmeli; davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunun anlaşılması halinde, tespite esas tapu kaydı, tesisinden itibaren tedavülleri ve varsa haritası mahalli Tapu Müdürlüğünden veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan getirtilmeli, tapu kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorularak, revizyon görmüşse ilgili taşınmazların kadastro tutanakları ve kesinleşmiş olmaları durumunda tapu kayıtlarının onaylı örnekleri dosya arasına alınmalı, davacıların dayandığı tapu kaydının kayıt maliklerinin, verasete esas nüfus kayıtları yahut veraset ilamları getirtilerek davacılar ile kayıt malikleri arasında varsa irsi ilişki açıklığa kavuşturulmalı ve bundan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıklarının tümü ve tespit bilirkişileri hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte tapu kayıtları tesislerinden itibaren tedavülleriyle birlikte okunup sınırlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazların intikali ve tasarrufu ile kayıt malikleri ile davacılar arasında varsa irsi veya akdi ilişki hususunda bilgi alınmalı, tapu kayıt kapsamı dışında olan taşınmaz bölümleri yönünden kimin zilyet olduğu, zilyetliğin hangi tarihte başladığı, ne şekilde, kim tarafından ve hangi sıfatla sürdürüldüğü sorulup maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı bir şekilde açıklattırılmalı; fen bilirkişisine, uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar ile her bir tapu kaydının kapsadığı beyan olunan bölümlerin farklı renklerle işaretlendiği rapor ve harita düzenlettirilmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.