Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15025
Karar No: 2018/13104
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/15025 Esas 2018/13104 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/15025 E.  ,  2018/13104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı ... Sigorta ve ... Ltd.Şti vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, yargılama sırasında maddi ve manevi tazminat istemleri atiye terkedilmiştir.
    Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu 2148 ada 7 parsel sayılı taşınmaz davalılardan ... adına kayıtlı iken, ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacılar ... vd. tarafından ... aleyhine 2148 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan 2006/95 esas sayılı tapu iptal ve tescil davası sonucunda davanın kabulüne karar verilerek kararın 13.11.2008 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın tapu kaydı üzerine İ.İ.K."nın 28. maddesi gereğince şerh verildiği ve şerhin 22.06.2009 tarihinde terkininden sonra, kararın infazı yapılmadan, taşınmazın tamamının davalı ... tarafından diğer davalı şirkete 30.06.2009 tarihinde satış suretiyle devredildiği kayden sabittir. Mahkemece, anılan ve kesinleşen mahkeme kararına rağmen, taşınmazın tamamının davalı ... tarafından diğer davalı ... Sigorta Şirketine yapılan devrinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, davalı şirketin ise ilk el konumunda olup, Türk Medeni Kanununun 1023. ve devamı maddelerinde düzenlenen iyiniyet hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ne var ki, anılan taşınmazda 13.07.2011 tarihinde kat irtifakı kurulduğu ve bağımsız bölümlerin oluştuğu anlaşılmaktadır.
    O halde taşınmazda kat irtifakı kurulduğundan, kat irtifakına göre oluşan bağımsız bölümler üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bağımsız bölümler üzerinden tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; çekişme konusu 2148 ada 7 parsel sayılı taşınmaz davacılar ile davalı ... ve dava dışı kişilerin miras bırakanı ..."a aitken, murisin 21.9.2005 tarihinde satış suretiyle davalı ..."e temlik ettiği, davacılar ve dava dışı kardeşleri ... tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2006/95 Esas sayılı davanın davacıların payı oranında kabulle sonuçlandığı ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 13.11.2008 tarihinde kesinleştiği, bu dava nedeniyle tapu kaydına tedbir şerhi işlenmişken, mahkemece 15.6.2009 tarihinde 4. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğüne kararın infazı ve tedbir şerhinin kaldırılması için müzekkere yazıldığı, ancak her nasılsa karar infaz edilmeyerek 22.6.2009 tarihinde tedbir şerhinin kaldırıldığı ve taşınmazın 30.6.2009 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı şirkete satış suretiyle temlik edildiği, eldeki davada davacıların, yukarıda sözü edilen kesinleşmiş karar uyarınca 1/8"er payların tapusunun iptali ve adlarına tescili isteğiyle eldeki davayı açtıkları davalı şirketin iyiniyet savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün meydana geleceği 09.05.1960 gün 21/9 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğidir. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayabileceğimiz bu hal usul hukukunun vazgeçilmez temellerinden birisi olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Ne var ki, usuli kazanılmış hak kuralının istisnalarından birisi de maddi yanılgıya dayalı bozma kararına uyulmuş olmasıdır.
    Bu kapsamda vurgulanmalıdır ki, maddi hataya dayalı olan bir bozma kararına uyulmuş olunması halinde usuli kazanılmış hakka değer verilmesi mümkün değildir. Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmuş olması itibariyle kazanılmış hakkın bulunmadığından söz edilebilmesi için ancak Yargıtay Dairesinin vardığı sonuç, her türlü değer yargısının dışında, hiçbir suretle başka biçimde yorumlanamıyacak tartışmasız ve açık bir maddi hata olarak belirlenmelidir.
    Somut olayda ... Sigorta ve ... Ltd.Şti 27.12.1939 gün 11/60 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ikinci el konumundadır. Dairenin 18.03.2014 günlü bozma kararında ilk el olarak kabul edilmiş olması maddi yanılgıya dayalıdır.
    Hal böyle olunca,Türk Medeni Kanunu 1023.maddesi uyarınca davalı şirketin iyiniyetli olup olmadığı hususunun toplanan ve toplanacak deliller ile birlikte değerlendirilerek açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken maddi yanılgıya dayalı bozma ilamına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı şirketin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi