21. Hukuk Dairesi 2016/5008 E. , 2017/6736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı apartmanda 01.09.1994 tarihinden itibaren çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının davalı apartmanda günde dört saat çalıştığının kabulü ile 01.01.2009 – 28.01.200 tarihleri arasında 15 gün asgari ücret, 01.09.2009 – 07.09.2009 tarihleri arasında 7 gün asgari ücret, 15.09.2009 – 31.12.2009 tarihleri arasında 53 gün asgari ücret, 01.01.2010 – 31.03.2010 tarihleri arasında 45 gün asgari ücret, 10.11.2010 – 31.12.2010 tarihleri arasında 30 gün asgari ücret, 01.01.2011 – 31.12.2011 tarihleri arasında 180 gün asgari ücret, 01.01.2012 – 31.12.2012 tarihleri arasında 180 gün asgari ücret, 01.01.2013 – 31.12.2013 tarihleri arasında 180 gün asgari ücret, 01.01.2014 – 08.07.2014 tarihleri arasında 98 gün asgari ücret olmak üzere toplam 788 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı apartmanın işyeri tescilinin bulunmadığı, davacının talep ettiği dönem içerisinde kalacak şekilde dava dışı işyerlerinde 30.04.2008 – 20.09.2008, 29.01.2009 – 31.08.2009, 08.09.2009 – 14.09.2009 ve 01.04.2010 – 09.11.2010 tarihleri arasında çalışmalarının bulunduğu, zabıta tarafından komşu işyeri tanıklarının tespit edilemediğinin bildirildiği, ancak ... 1. "nin 2014/641 E sayılı dosyasında tanık olarak dinlenilen kişilerin komşu apartmanlarda kapıcılık yaptıklarını beyan ettikleri, davalı tarafça; talep edilen dönem içerisinde davacının ... müdürünün çocuğuna ve davalı apartmanda oturan koah hastası bir kişiye baktığının iddia edildiği, ancak mahkemece bu hususlarda araştırma yapılmadığı, davacı tanıkları tarafından; " davacının başka iş yerlerinde bazı yıllarda çalıştığının, bu tarihlerde davacının yaptığı işleri kızlarının yaptığının, davacının yaptığı işlerin günlük yaklaşık 3 saatini aldığının, davacının apartmandaki koah hastası olan yaşlı kişiye bakarken de apartmanın işlerini yaptığının ve hastaya bakmasının bu işleri yapmasına engel olmadığının " beyan edildiği, davalı tarafça davacı ve eşi ile yapılan bir sözleşme sunulduğu, sözleşmenin 1. maddesinde; “ ...ve Eşi ” denildiği, yine aynı maddede; davacı ve eşinin her gün apartmanın giriş ve merdivenlerinin temizliğini, sabah ve gerek olursa akşam servisini, çöp toplama, çevre düzeni ve temizlik ile bahçe bakımını hiçbir ücret talep etmeden yapmayı taahhüt ettiklerinin, ayrıca 2. maddede; davacının eşinin apartmanın tamirat işlerini ücret talep etmeden yapmayı taahhüt ettiğinin ve bu hizmetler karşılığında da kira alınmadan B blok 0 numaralı dairede oturacaklarının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; davacının çocuk ve hasta bakımı işini hangi tarihler arasında yaptığı ve bu işler için mesaisinin ne kadarını ayırdığı tereddüte mahal bırakmayacak derecede ortaya konulmadan, ayrıca raporu hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gereğince 01.09.2009 – 07.09.2009 tarihleri arasındaki toplam 28 saat çalışma için 4 gün hizmet tespit edilmesi gerekirken 7 gün hizmet tespit edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; ... 1. "nin 2014/641 E sayılı dosyasında dinlenilen ve komşu apartmanlarda kapıcılık yaptıklarını beyan eden tanıkların gerçekten komşu işyeri tanıkları olup olmadıklarını araştırmak, komşu işyeri tanığı oldukları tespit edilir ise dinlemek, davacının talep edilen dönemde baktığı iddia edilen çocuk ve hasta ile ilgili araştırma yaparak söz konusu kişilerin yakınlarını dinleyerek davacının çocuk ve hasta bakma şeklindeki çalışmasının hangi tarihler arasında sürdüğünü ve mesaisinin ne kadarını bu işe ayırdığını tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlemek ve toplanan deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalı ..."ne iadesine 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.