10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17698 Karar No: 2019/4429 Karar Tarihi: 16.05.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17698 Esas 2019/4429 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen bir dava, rücuan tazminat isteğiyle ilgilidir ve mahkeme davanın kabulüne karar verir. Davayı temyiz eden taraf vekilleri, kusur raporlarının uygun biçimde düzenlenmediğine dair itirazlarını dile getirirler. Yargıtay'ın kararı ise, kusur oranlarının söz konusu mevzuat hükümleri, koşullar ve davranışlara aykırılıklar gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiği yönündedir. Bu nedenle, olayın ayrıntılarına ve tarafların kusur oranlarına ilişkin uygun bir kusur raporu alınmadan hüküm tesisi yapılamayacağına hükmedilir. Yukarıda bahsedilen kanun maddeleri ise, 5510 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasa'nın 77. maddesi ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün 2. maddesi ve ilerleyen maddeleridir. Bu kanunlar, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almakla yükümlü olduğunu, işçilerin de bu önlemlere uyması gerektiğini ve işverenlerin bunları denetlemek, işçileri bilgilendirmek ve eğitim vermek zorunda olduğunu düzenlemektedir.
10. Hukuk Dairesi 2016/17698 E. , 2019/4429 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak özellikle davaya konu kazayla ilgili maddi olgu belirlenerek ve mevcut dosya sigortalısının davaya konu olayla ilgili tazminat davasında alınan kusur raporunun bağlayıcı olmadığı gözetilerek, olayın nasıl gerçekleştiği ile tarafların kusur oranlarının ayrıntılı olarak değerlendirilebilmesi amacıyla, uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirir. Açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.