22. Ceza Dairesi 2015/9375 E. , 2016/1891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLÜ : ...
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türleri, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ..."ın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1, 62 maddesinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Yasa"nın 102/3, 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b,143, 35,116/4, 119/1-c, 151/1, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasa"nın 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Yasa"nın 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 25.11.2000 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE,
2-Hükümlü ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemine gelince,
Hükümlü ... hakkında mahkemece 10.04.2001 tarihinde mahkumiyet kararı verildiği, Yargıtay .. Ceza Dairesi"nin 30.09.2002 tarih 2002/ ..E.- ..K sayılı ilamıyla yasal süreden sonraki temyiz isteminin reddine karar verilerek hükmün kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 gün ve ... sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün kesinleşmesi nedeniyle lehe Yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen hükümlü hakkındaki uyarlama yargılaması ile sanık ... hakkında genel yargılama hükümlerine göre sürdürülen davanın farklı hükümlere bağlı olması nedeniyle birlikte görülemeyeceği gözetilerek, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun
Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca ayırma kararı verildikten sonra hüküm kurulması gerekirken yargılamaya devam olunarak yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.