BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/699 Esas 2021/971 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2021/699
Karar No: 2021/971
Karar Tarihi: 29.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/699 Esas 2021/971 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/699 Esas
KARAR NO : 2021/971
DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 04.08.2021
MAHKEMEMİZE TEVZİ
TARİHİ : 08.10.2021
KARAR TARİHİ : 29.12.2021
Mahkememizde görülen Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ... VEKİLİNİN Tire .... ASHM’ne açtığı 04.08.2021 harç tarihli davada dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Taşıma Kooperatifi üyesi olduğunu, ... plakalı aracı ile kooperatif bünyesinde faaliyette bulunduğunu, Tire İzmir hattında yolcu taşıdığını, kooperatif tarafından alınan karar gereğince tüm araçların trafik kaydının kooperatif tüzel kişiliği adına kayıtlandığını, müvekkilinin güzergah belgeleri ile birlikte aracın devrini istediğini, kooperatifin bunu kabul etmediğini, 07.07.2021 tarihinde yapılan Genel Kurulda bu yöndeki talebinin gündem maddesi olarak yer aldığı, ancak kabul edilmemesi üzerine muhalefet şerhini yazdırdığını belirterek 07.07.2021 tarihli Genel Kurulun 7. Maddesinde alınan kooperatif üzerine kayıtlı üyelere ait öz mal araçların ... kararları sonuçlanıncaya kadar kooperatif üzerinde kalmasına ilişkin kararın iptalini ve güzergah belgeleri ile birlikte hak sahibi üyelere devrine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Taşıyıcılar kooperatifi vekilinin 22.09.2021 tarihli cevap dilekçesiyle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının kooperatifte 2011 yılından bu yana üye olduğunu, yolcu taşıma işine 25.02.2011 tarihinde başladığını, 28.02.2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile 60 numaralı üye olduğunu, bu tarihten önce 07.02.2011 tarihli kooperatif hissedarlarının yolcu taşıma belgeli araçlarının trafik kaydının kooperatif bünyesine aktarıldığını, bu durumun 16.02.2011 tarihli TSG de ilan edildiğini, davacının bu durumu bilerek aracı satın aldığını, ... Bakanlığının talimatı ile yolcu taşıma işi yapan kişilerin bir topluluk haline gelmesi ve bir plaka verilmesi için karar alındığını ve kooperatifin bu karara uyarak araçları kendi bünyesine geçirdiğini, mülkiyet haklarının ihlal edilmediğini, kooperatifin ...’ne bağlı olarak çalıştığını ve belediyenin verdiği güzergah izin belgesi ile faaliyetini sürdürdüğünü, davacı ...’un kooperatife kayıtlı olan aracı satamadığı iddiasının doğru olmadığını, 62 hissesi olan bulunan kooperatifte halen 30 adet araç bulunduğunu ve isteyen üyenin istediği kişiye devredebildiğini, kooperatife giriş çıkışta herhangi bir kısıtlama bulunmadığını, aracını satıp herhangi bir araç satın alabileceğini, davacının 07.07.2021 tarihli GK da talebinin reddedildiğini, üyelerin araç alım satımı ve değiştirmesinde herhangi bir engel bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Tire .... Asliye Hukuk Mahkemesince ... Esas ... Karar sayılı 23.09.2021 tarihli kararla HSK’nın 07.07.2021 tarihli 608 numaralı kararını dikkate alarak İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin, İzmir ili sınırları olduğu belirlendiğinden bahisle görevsizlik kararı vererek dosyanın mahkememize gönderilmesine karar vermiştir.
Bu karar kesin olarak verildiği belirtilerek 23.09.2021 tarihinde kesinleşme şerhi verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Davanın konusunun Genel Kurulu kararının iptali davası olduğu belirlenmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Tire .... Asliye Sulh Hukuk Mahkemesince verilen karar kesin olduğundan bahisle mahkememize gönderilmiş ise de: dava ve kararın niteliği itibariyle kesin olmadığı ve bu kararın istinaf yolunun açık olduğu belirlenmiştir. Ancak verilen karar istinaf edilmediğinden kesinleşme şerhi verilerek mahkememize gönderilmiş olmakla, mahkememizce incelenmiştir.
Tire .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin gerekçesinde yer alan HSK’nun 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararında “İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç), ……..Olarak belirlenmesine, İş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına, 07.07.2021 tarihinde karar verildi.” Kararı ile mahkememizin yetki alanının İzmir ili sınırlarına genişlemesi sağlanmıştır. Ancak kararın uygulama tarihi itibariyle 01.09.2021 tarihi kararda yer almış olup, bu tarihten önce açılmış olan davalarda görevli ve yetkili olan mahkemenin yetkisinin ve görevinin devam ettiği, derdest olan bu davada da ticaret mahkemesiyle bakan ilgili mahkemenin yargılama, tahkikat aşamasını bitirerek sonuçlandırmasını gerektirdiği anlaşılmaktadır. Zira; HSK’nın bu kararı mahkemenin (İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) yetki alanının 01.09.2021 tarihinden itibaren genişletilmesine ilişkin olup, bu tarihten önce açılan davalarda mahkemenin yetki alanı İzmir ili sınırları içerisinde değil, sadece Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde bulunduğundan (Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile belirlendiğinden) bu yetki alanı içerisinde kalmayan davalara bakması mümkün değildir.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olmakla birlikte kesin yetki konusu da kamu düzenine ilişkin olarak değerlendirilmektedir.
Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalmayıp il mülki sınırları içerisinde kalan diğer ilçelerdeki mahkemelerin görevsizlik kararlarında ilçe mahkemesinin görevinin ortadan kalktığı gerekçesi bildirilmekle birlikte; bu durumun Anayasa’nın 37. Maddesinde yer alan Kanuni Hakim Güvencesine aykırı olduğu, yargılamanın doğal olarak açıldığı ve görülen mahkemeden ayrılarak başka bir mahkemeye gönderilmesinin doğal hakim ilkesini zedelediği de belirlenmektedir.
Dava açıldıktan sonra meydana gelen değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemeyecektir. Davanın açıldığı mahkemenin dava tarihi itibariyle görevli ve yetkili olması (veya kesin yetki olmayan hallerde yetkisiz mahkemede açılsa bile davalının yetki itirazında bulunmamış olması) durumunda bu mahkemenin artık davaya bakması gerekmektedir. Yasa hükmünde açık bir düzenleme bulunmadığından artık yasaya aykırı olarak İzmir İl sınırları içerisinde kalan diğer mahkemelerin HSYK’nın 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak görevsizlik / yetkisizlik kararları vermesi mümkün değildir.
Bu tip kararların verilebilmesi için öncelikle yasal bir düzenleme gereklidir. Ayrı ve açık bir geçiş hükmü bulunmadığından bu mahkemelerin görevsizlik kararı vererek ellerindeki derdest dosyaları doğal hakim ilkesine aykırı olarak göndermeleri mümkün olamayacaktır.
Mahkemenin yargı çevresinin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağını düzenlemekte olup, görev kuralı niteliğinde olmadığından verilen görevsizlik kararı hem niteliği itibariyle kesin olmaması ve hem de HSK’nın 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararında yer almayan hükmün yanlış değerlendirilerek mahkememize görevsizlik kararı verilerek gönderilmesi nedeniyle hukuka aykırıdır.
Bu nedenle mahkememizce de karşı görevsizlik kararı verilerek dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili Tire .... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ) gönderilmesi gerekmektedir. (HMK m. 114/1/c). Bu kapsamda mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede talebin gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2f gereği talebin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının Mahkememizin görev alanına girmediğinden; (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. Gereği davanın usulden REDDİNE,
HMK m.21/1-c gereği kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili yargı yerinin belirlenmesi için merci tayini için İzmir BAM 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2b gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümle’ye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021
Başkan ...
Üye ...
Üye ...
Katip ...
