16. Hukuk Dairesi 2016/7888 E. , 2019/8904 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan yüzölçümü tutanağında yazılı 200 ada 19 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile, 4/8 payın davacı ... adına, 1/8 payının ... mirasçısı ... adına, 1/8 payının ... mirasçısı ... adına, 1/8 payının ... mirasçısı ... adına, 1/8 payının ... mirasçısı... adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece taşınmaz başında yapılan 05.05.2008 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve tanıklar, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan köy odasının 1940, samanlığın ise 1960 yılında yıkıldığını, taşınmazın uzun süredir boş olduğunu bildirmişlerdir. Taşınmaz başında yapılan 07.12.2012 tarihli keşifte dinlenen davacı tanıkları, köy odasını görmediklerini, taşınmaz üzerinde bulunan samanlık ve ahırın ise 1967-1970"lerde yıkıldığını, daha sonra davacıların traktör, saban, kazma, kürek gibi aletlerini taşınmaza koyduklarını, taşınmazın en az 50 yıldır kullanılmadığını; davalı tanıkları ise, dava konusu taşınmazın evveliyatında mera olduğunu, daha sonra köy odası olarak bir süre kullanıldığını, köy odasının yapıldığı ve yıkıldığı tarihleri bilmediklerini, köy odasının çobanların köy odası olarak anıldığını bildiklerini, ancak taşınmazın 1938 yılından tespit tarihi olan 2006 yılına kadar köy boşluğu ve mera olarak kullanıldığını beyan etmişlerdir. Keşif sonrası dosya arasına alınan ziraat bilirkişi raporunda ise, taşınmazın arsa olarak değeri belirlenmiştir. Açıklanan bu duruma göre, dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar lehine Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğundan söz edilemez.
Hal böyle olunca; mahkemece, dava konusu taşınmazda davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.