Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11169
Karar No: 2018/4672
Karar Tarihi: 21.06.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11169 Esas 2018/4672 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11169 E.  ,  2018/4672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/06/2016 tarih ve 2014/1002-2016/427 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.06.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 25/02/2010 - 25/01/2013 tarihleri arasında davacı şirkette çalışan davalının evlilik sebebi ile istifa ettiğini, davalı tarafından rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesi imzalandığını, böylece iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren bir sene boyunca ..."da davacı ile aynı iş dalında çalışmamayı taahhüt ettiğini, aksi takdirde 50.000,00 TL tazminat ödemeyi kabul ettiğini, davalının davacıya ait ticari sırları bildiğini, sözleşmesi sona erdikten sonra henüz bir sene bitmeden rakip firmada işe girdiğini, davalının rekabet etme yasağına uymadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL cezai şart alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirkette 25/02/2010-20/01/2013 tarihleri arasında satın alma personeli olarak çalıştığını, rekabet yasağı sözleşmesinin MK m. 2"ye aykırı olduğunu, sözleşmenin tarafların ortak iradesini içermediğini, sözleşmedeki tazminat miktarının işverence sonradan doldurulduğunu, sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu, çalışanın çalışma özgürlüğünün ihlal edildiğini, herkes tarafından bilinmesi mümkün bilgilerin davalı tarafından bilindiğini, davalının davacı şirkette hammadde alımı yaparken yeni işyerinde sipariş takibi, ithalat ve fabrikaya sevk işi yaptığını, davalının davacıya zarar vermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işçinin imzaladığı “Rekabet Yasağı Sözleşmesi”ne aykırı olarak davacı yanındaki işinden ayrıldıktan sonra davacı ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren dava dışı şirkette satın alma uzmanı olarak çalıştığı, rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiği, rekabet yasağı sözleşmesinin koşullarına uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu, ancak TBK"nın 445. maddesine göre belirlenen cezai şartın 2.100,00 TL net maaş alan davalı için fahiş olduğu, davacının rekabet yasağı sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle davacının herhangi bir zarar gördüğünün sabit olmadığı hususu da dikkate alınarak cezai şartın takdiren 1/2 oranında indirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 25.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı tarafça, 25/02/2010 tarihli rekabet yasağı sözleşmesinin “YAPILAN İŞ” başlıklı bölümündeki “25/01/2013” tarihinin ve yine “İŞÇİNİN BORÇLARI” bölümünün ikinci bendindeki “50.000” rakam grubunun sonradan doldurulduğu savunulmuştur. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından da aynı şekilde mütaalada bulunulmuştur. Adı geçen rekabet yasağı sözleşmesinin sözleşme tarihi 25/02/2010 olarak gösterilmiş, taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin ise 25/01/2013 tarihinde sona erdiği belirtilerek az önce de açıklandığı üzere “25/01/2013” tarihi el ile yazılmıştır. Dolayısıyla sözleşmenin daha evvel hazırlanıp hizmet ilişkisinin bitim tarihinin sonradan doldurulduğu görülmektedir. 1086 sayılı HUMK 298. (HMK"nın 207.) maddesi uyarınca senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz ve bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir. Somut uyuşmazlığa konu sözleşmede de davalı tarafça inkar edilen ve sonradan doldurulduğu belirtilen bölümlerin yer aldığı hükümlerin taraflar açısından bağlayıcı niteliğinin bulunup bulunmadığı, geçersizlik halinin söz konusu olması durumunda ise bu halin 25/02/2010 tarihli sözleşmenin kısmen veya tamamen geçerli olup olmayacağı hususunda doğuracağı sonuçların mahkemece tartışılması suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi