16. Hukuk Dairesi 2019/5599 E. , 2019/8899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,.... Köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 1 parsel sayılı 830,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, pay devri ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, iştirak halinde davalılar ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yol olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 12.05.2014 tarih ve 2014/8223, 5829 Esas, Karar sayılı ilamı ile, "davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu halde, aktif dava ehliyeti yokluğundan ret kararı verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; 139 ada I parsel sayılı taşınmazın 12.06.2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli 2 numaralı krokide (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı renk ile boyanan yer ile (B) harfi ile gösterilen ve yeşil renkle boyanan kısımlarının tapularının iptaline, bu kısımların yol olarak tapudan terkinine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 138 ada 1 parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan evin, 1952 yılında meydana gelen deprem nedeni ile köylülere yapılan afet evi olduğu, davaya konu yerin de bu tarihten itibaren yol olarak kullanıldığı, daha sonra davalı tarafça taş duvar örmek sureti ile bahçe olarak kullanılmaya başlandığı, hava fotoğrafları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 20.09.2013 tarihli raporda da, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1951 ve 1990 yılına ait hava fotoğrafında boş ham toprak şeklinde göründüğünün belirtildiği, buna ilaveten çevrede bulunan diğer parsel ve evlerin dizilişi ve mevcut yollar göz önünde bulundurulduğunda, yol olarak talep edilen her iki yerin de son 15-20 yıl hariç eskiden beri işlenmemiş ham toprak olarak bırakıldığı ve kadimden beri kullanılan yol olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz başında yapılan 18.06.2012 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarında, davacının yol olduğunu iddia ettiği ve (A) ile gösterilen (mahkemece evin güneyinde bulunan ve doğu-batı istikametinde olarak tarif edilen) yerin 15-20 yıl öncesine kadar yol olarak kullanılan bir yer olduğu, (B) ile gösterilen (ev ve samanlık arasında kuzey-güney olarak tarif edilen) yerin ise 15 yıl öncesine kadar yol olarak kullanıldığı ve her iki taşınmaz bölümünün de deprem nedeniyle devlet tarafından köylüye 1952 yılında verilen afet taşınmazlarının sınırlarına göre yol olduğu belirtilmiş olup, dosyanın geri çevrilmesi neticesi Kadastro Müdürlüğünden dosyaya, getirtilen 09.12.2019 tarihli müzekkere cevabında keşifteki beyanlarda belirtilenin aksine, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede 1950’li yıllarda, afet nedeniyle yapılan bir kadastro çalışması bulunmadığı bildirilmiştir. Ayrıca, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi yerine bu konuda uzmanlığı bulunmayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından yapılan hava fotoğrafı incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, 1951 tarihli hava fotoğraflarında davaya konu yerlerin tamamen boş olarak görünmekte olduğu, her hangi bir yapının söz konusu olmadığı, 1990 yılına ait hava fotoğrafında ise boş ham toprak şeklinde olduğu, tüm verilere ve hava fotoğraflarının incelenmesine ilave olarak, çevrede bulunan diğer parsel ve evlerin dizilişi ve mevcut yollar göz önünde bulundurulduğunda, yol olarak talep edilen her iki yerin de son 15-20 yıl hariç işlenmemiş ham toprak olarak bırakıldığı sonucuna varıldığı belirtildiği halde, söz konusu taşınmaz bölümlerinin yol olarak gözüküp gözükmediği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, tespit tarihi olan 2003 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait (1988-1983-1978) veya bu tarihlere en yakın tarihli hava fotoğrafları ile yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafı getirtildikten sonra mahallinde, 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif icra edilmeli ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin yol olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; daha sonra dosyanın jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine tevdii ile çekişmeli bölümler yönünden hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, taşınmaz bölümlerinin kadim yol olup olmadığı net olarak belirlenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, mahkemece çekişmeli (A) ve (B) bölümlerinin ifraz edilip yol olarak terkin edilmesiyle, birbirinden bağımsız 3 ayrı taşınmaz bölümü oluştuğundan, her bir bölümün ayrı parsel numaraları altında tesciline karar verilmesi gerektiği halde, her bir bölüm yönünden ayrı tescil hükmü kurulmaması ve davaya konu olan ve terkinine karar verilen bölümler “138 ada 1” parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunmasına karşın hüküm fıkrasında “139 ada 1” parsel olarak yazılması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.