MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, tehdit, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet


Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet eyleminden hükmolunan mahkumiyet kararında öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ...’nun tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Sanık hakkında tehdit ve silahla tehdit eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hüküm açıklanarak sanık hakkında mahkumiyet kararının verildiği tarihte farklı yargı çevresinde bulunan ceza infaz kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin yargılamada savunmasının alınması esnasında duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmayıp, mahkeme tarafından “duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulması” hususunda karar verilmemiş olan sanığın, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulmak suretiyle, CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanık ile katılan arasında boşanma davası olup, boşanmak istemeyen sanığın katılanın cep telefonuna “boşandığın gün öldüğün gündür” şeklinde mesaj gönderdikten dört gün sonra da aparmanın içinde katılanı bıçakla tehdit etme eylemlerinin aynı sebebe bağlı olarak, kısa zaman aralığı içinde, aynı suç işleme kararıyla gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında zincirleme suç hükümleri gereği bir kez TCK"nın 106/2-a maddesinden ceza verilip, TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
3- 5271 sayılı CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı olarak, gerekçeli kararda sanığın göz altında kaldığı, tutuklandığı ve tahliye edildiği tarihlerin yazılmaması,
4- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.