11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8977 Karar No: 2018/4228 Karar Tarihi: 07.05.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8977 Esas 2018/4228 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/8977 E. , 2018/4228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın katılana ait kimlik bilgilerini kullanarak bilgi ve rızası dışında çıkarttığı GSM hatlarına ilişkin abonelik sözleşmelerini imzaladığının iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın mahkeme huzurunda yaptığı savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; abonelik sözleşmelerindeki imzaların sanığa ait olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması, suçun sübutu halinde ise hükümden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın eyleminin, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa ön ödeme önerisinde bulunarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması, 2-)Kabule göre; a-)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" ibaresi yer aldığından, aynı kişiye karşı aynı zamanda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; dosya kapsamından, suça konu belgelerin aynı tarihte düzenlendiğinin anlaşılması ve farklı zamanlarda düzenlendiğinin tespit edilememesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığının, ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi, b-)Suça konu abonelik sözleşmelerinin akıbeti hakkında karar verilmemiş olması, c-)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.