21. Hukuk Dairesi 2016/6646 E. , 2017/6716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Bağ-Kur hizmeti dikkate alınarak 506 Sayılı Yasa kapsamında tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında hizmetleri dikkate alınarak yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile "Davacı ... T.C. Kimlik nolu ..."ün 01/01/1998-07/06/2001 dönemine ilişkin Esnaf Bağ-Kur primleri ödenmiş olduğundan ve bu husus davalı kurumca yargılama sürecinde uyuşmazlık konusu olmaktan çıkarılmakla, davacının tahsis talep tarihi olan 09/12/2014 tarihi itibariyle 25 yıl sigortalılık 5150 gün ödenmiş prim ve 47 yaş şartlarını taşıdığı anlaşılmakla davacının 01/01/2015 tarihi itibariyle 506 sayılı yasanın geçici 81. maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine" karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 62. maddesinde “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır…” hükmü bulunmakta olup 5510 sayılı Yasa"da benzer bir düzenlemeye 28.maddede yer verilmiştir. Buna göre; "...Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için 4.maddenin 1.fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları ... şarttır".
Somut olayda, davacının 09.12.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunmasına rağmen 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-(a) bendi kapsamındaki çalışmasının 18.04.2015 tarihine kadar aralıksız devam ettiği, tahsis talebinde bulunduktan sonra ilk kez bu tarihte işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının tahsis talebinde bulunduğu sırada işten ayrılma şartını yerine getirmemesi sebebi ile takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığından söz edilemeyecek, ancak tahsis talebinde bulunduktan sonra ilk kez işten ayrıldığı 18.04.2015 tarihini takip eden aybaşı olan 01.05.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabilecektir. Ayrıca davacının 5510 sayılı Yasa"nın geçici 63.maddesi uyarınca primi ödenmiş sigortalılık süresinin 26.04.1995-31.03.1997 tarihleri arasında olmasına rağmen hükümde 01.01.1998-07.06.2001 tarihleri olarak belirtilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK"nun 370/2 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.paragrafı tamamen silinerek, yerine; " 1- Davanın KABULÜ ile Davacı ... T.C. Kimlik nolu ..."ün 26.04.1995-31.03.1997 tarihleri arasında esnaf Bağ-kur sigortalılığına ilişkin primleri ödenmiş olduğundan, davalı Kurumca bu tarihler arasında sigortalı kabul edildiğinden, bu husus yargılama sürecinde uyuşmazlık konusu olmaktan çıkarılmakla, davacının işten ayrıldığı 18.04.2015 tarihini takip eden aybaşı olan 01.05.2015 tarihinden itibaren 506 sayılı yasanın geçici 81. maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 25.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.