13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/36476 Karar No: 2017/9729 Karar Tarihi: 19.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/36476 Esas 2017/9729 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/36476 E. , 2017/9729 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, sıhhi tesisat ve sulama alım-satım işi ile uğraştığını, davalının 21.07.2008 tarihli... seri nolu irsaliyeli faturalar ile satın aldığı çeşitli tesisat ve damlama sulama sistemi malzemelerinin bedellerini ödemediğini, faturaya dayalı davalı hakkında başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile beraber ... isimli işletmenin eşit hisseli adi ortaklığı iken, 12.06.2008 tarihinde davacının hissesini dava dışı 3.kişiye sattığını ve devrettiğini, bu devir için protokol imzalandığını, protokolde adı geçen mal varlığı değerinin ½ sinin davacı tarafından satıldığını, 3.kişinin bu bedeli ödediğini, davacının ileri sürdüğü faturadaki malları satın almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının davayı açmasında taraf sıfatı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile faturaya dayalı olarak davalı hakkında başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı aralarında adi ortaklık bulunduğunu, ancak davacıdan mal satın almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı ile davacının kocası ... arasında bir adi şirket ilişkisinin olduğu ve davacının kocası halen sağ olduğundan davacının böyle bir davayı açmasında taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacı faturaya dayalı olarak başlattığı takibe vaki itirazın iptalini isterken, davalı davacı ile ortaklığı olduğunu ancak davalıdan mal satın almadığını savunmakta olup, davalının davacı ile ortak olduklarına ilişkin kabulü karşısında davacının bu davayı açabileceğinin kabulü gerekmektedir. O halde Mahkemece, davacının dava yönünden taraf ehliyetinin bulunduğu kabul edilip, işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ:1.bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.