4. Hukuk Dairesi 2016/989 E. , 2016/2572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 10/09/2015 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; görev yönünden davanın reddine dair verilen 26/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hastalığı nedeniyle, davalı .... Üniversitesi ... Fakültesi .... Hastanesinde diğer davalı doktor ... tarafından anjio yapılması sırasında 40 cm boyunda çelik telin kalp damarı içerisinde bırakılması nedeniyle yeniden rahatsızlandığını, başka bir hastanede yapılan operasyonla kalp damarındaki bu telin çıkarıldığını ileri sürerek, yaşanan olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
1- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un “Kapsam” başlıklı 2. maddesi "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar.” şeklindedir. Kanun"un 3. maddesinin 1. fıkrasının (k ve I) bendinde “Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,..” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanun"un amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta ise, taraflar arasında 6502 sayılı Kanun"da tarif edilen şekilde ilişki bulunmadığı açıktır.
6502 sayılı Kanun"un 73. maddesinde , tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörüldüğüne göre, mahkemece; tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacının, davalı .... Üniversitesi .... Fakültesi .... Başhekimliğine yönelik temyizine gelince;
Davacı, diğer davalının yaptığı hatalı operasyonda .... Üniversitesi ... Fakültesi .... Hastanesi Başhekimliğininde hizmet kusurunun bulunduğunu belirterek tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı üniversite 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu gereğince kurulmuş bir vakıf üniversitesi olup vakıf üniversiteleri Anayasa"nın 130 ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu"nun Ek 2. maddesi gereğince kamu tüzel kişisidir. Dolayısıyla davalı üniversite kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde ise idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUY. m.2)
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Açıklanan nedenle; mahkemece, davalı ... yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi de bozma nedenidir.
3- Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler, emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Davaya konu edilen olayda; davalı üniversite hastanesinde doktor olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalı ..."ın hatalı tedavi yaptığı, bu nedenle zarar oluştuğu ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; adı geçen davalıya husumet yöneltilmesi ve hükmedilen tazminat ile sorumlu tutulması sebebi ile de karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1, 2 ve 3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.