11. Hukuk Dairesi 2019/2621 E. , 2020/609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/01/2018 tarih ve 2017/14 E- 2018/22 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 15/03/2019 tarih ve 2018/939 E- 2019/276 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Kurum nezdinde tanınmış marka olarak Türkiye’de tescilli T/02156 sayılı “ERİŞ”, 2003/03515 sayılı “ERİŞ”, 2001/21466 sayılı “ERİS FLOUR MİLLS+ŞEKİL” ve “ERİŞ” esas unsurlu toplam 29 adet ve yurt dışında çeşitli ülkelerde ayrıca ünvanında yer alan “ERİŞ” ibaresini de 40 yılı aşkın süredir kullandığını, davalı şirketin “...+ŞEKİL” markasının 29, 30, 32, 35. Sınıflarda 2015/110074 sayılısı ile adına tescili için diğer davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin başvurusuna karşı yaptıkları itirazın nihai olarak YİDK’in 28/10/2016 tarih 2016-M-10554 sayılı kararı ile reddedildiğini, YİDK kararının 556 sayılı KHK’nın markalar ve ürünler arasında benzerlik, karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötü niyetli başvuru yapılmış olması sebepleriyle iptali gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 28/10/2016 tarih 2016-M-10554 sayılı kararının iptaline, davalı şirket markasının tescili halinde hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, markaların görünüm, kavramsal ve fonetik açıdan benzer olmadığını, toplu olarak bıraktığı umumi intiba açısından da markalar arasında benzerlik bulunmadığını, diğer davalı markasının tescilinin iltibasa sebebiyet vermeyeceğini, markaların karıştırılma olasılığının bulunmadığını, markalar benzer olmadığından tanınmışlık unsurunun davaya etkisi olmadığını, kaldı ki tanınmışlık sebebiyle diğer davalı markasının iptalini gerektirecek risklerin oluştuğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, kurum kararının usul ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının T/02156 sayılı tanınmış olduğunu iddia ettiği “ERİŞ” markasının henüz tescilli olmayıp başvuru aşamasında olduğunu, davacının 2001/21466 sayılı “ERİS FLOUR MİLLS+ŞEKİL” ibareli markasının ise sadece 29. sınıfta tescilli olup, 30 ve 31. sınıflarda yapılan başvuruların reddedildiğini, markaların birbiri ile benzer olmadığını, davacının dilekçesi ekinde sunduğu yargı kararlarının mevcut dava ile örtüşmediğini, müvekkilinin markayı tescil edildiği şekilde kullandığını, markaların ortak olduğu tek sınıfın 29. sınıfta “kuru bakliyat” ürün grubunda olduğunu, davacının markasının halk arasında tanınan bir marka olmadığını, ticaret odası kayıtlarında da çok miktarda “ERİŞ” ünvanlı şirket bulunduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının "...+ŞEKİL" ibareli başvuru markasıyla davacının muhtelif sınıflarda tescilli "ERİŞ" ibareli markaları ve T/02156 sayılı "ERİŞ" ibareli tescilli tanınmış markası arasında dava konusu edilen 2015/110074 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 29. sınıfın 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11 alt gruplarında yer alan mallar, 30. sınıfın 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15 alt gruplarında yer alan mallar, 32. sınıfın 03. alt grubunda yer alan mallar ile 35. sınıfın 01, 02, 03, 04, 05 (müşterilerin malları, elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 29, 30, 31. sınıflardaki malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları,elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) yönünden görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu belirtilen mal ve hizmetler için ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde davalının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden bunun davacının "ERİŞ" ibare ve biçimli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bu mal ve hizmetler yönünden her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu, idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı olabileceği ihtimali doğacağı, bu açıdan belirtilen mal/hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu, iltibas oluşturmayan kısımlar (mal/hizmet benzerliği olmayan) yönünden ise davalının yukarıda belirtilen marka başvurusunda ticaret ünvanını taşıyan çekirdek unsuru işaretini seçtiğinden “ERİS” ibareli markanın tanınmışlığından haksız yararlanacağı, onun itibarına zarar vereceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğuracağı kanıtlanmadığından bu kısımlar yönünden tanınmışlık iddiası sonuca etkili bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu TPMK"nın 2016-M-10554 sayılı YİDK kararının 2015/110074 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 29. Sınıfın 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11. alt gruplarında yer alan mallar, 30 uncu sınıfın 01, 02, 03, 04,05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15. alt gruplarında yer alan mallar, 32. sınıfın 03. alt grubunda yer alan mallar ile 35. sınıfın 01, 02, 03, 04, 05 (müşterilerin malları, elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 29, 30, 31. sınıflardaki malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) yönünden iptaline, dava konusu markanın belirtilen mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu başvurunun “NERIS+ ŞEKİL” ibaresinden oluşmakta iken davacının itirazına mesnet markaların asli unsurlarının ise “ERİŞ” ibaresi olduğu, dava konusu başvurunun, alt çizgisi eğik biçimde yapılan bir dikdörtgen şekil içerisinde "..." ibaresinden oluşturulduğu, “ E ” harfinin üzerinde, “ " ” işaretinin bulunduğu, davacı markalarının ise “ERİŞ” esas unsurlu olduğu, başvurudaki şekil unsurunun ve yazım şeklinin mesnet markalardan farklı olduğu, itiraza mesnet markalardaki ibarelerin de bir bütün olarak algılanacağı, markaların bütünü itibariyle ortalama tüketiciler üzerinde bıraktıkları izlenim dikkate alındığında söz konusu markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesi ile davalı ... Mühendislik San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/01/2018 tarih ve 2017/14 E. - 2018/22 K. sayılı kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.