üstlenme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2747 Esas 2021/3617 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2747 Karar No: 2021/3617 Karar Tarihi: 14.04.2021
üstlenme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2747 Esas 2021/3617 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, \"trafik güvenliğini tehlikeye sokma\" suçundan mahkum edilmiş ve suç üstlenme suçundan ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Temyiz sürecinde, suç üstlenme suçuna ilişkin itirazın reddedildiği ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün incelendiği belirtilmiştir. Bu suç için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında üç aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. CMK'nın 251. maddesi, adli para cezasını veya 2 yıldan az olan hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünü uygulama olanağı tanımış, ancak Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla bu kapsam daraltılmıştır. Bu durumda, sanık lehine olan düzenleme CMK'nın 251. maddesi ve TCK'nın 7. maddesi doğrultusunda belirlenmeli ve yeniden değerlendirme yapılmalıdır.
12. Ceza Dairesi 2020/2747 E. , 2021/3617 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : . Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık...’in mahkumiyetine ilişkin hüküm ile suç üstlenme suçundan sanık...hakkında suç üstlenme suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: A-Suç üstlenme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığı, yapılan itirazın mercii tarafından 17.12.2015 tarihli kararla reddine karar verildiği anlaşılmakla, temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, B-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. maddesinde düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu , trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ""olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü ""başlıklı 251. maddesinin 1.f ıkrasında yer alan ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5.maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü.."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gereklemekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasınına göre; ""mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nn 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü yönünden"" yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 14.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.