19. Ceza Dairesi 2020/905 E. , 2020/7604 K.
"İçtihat Metni"
İzin tecavüzü suçundan sanık ..."in 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 66/1-b ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Zile Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2018 tarihli ve 2017/374 Esas, 2018/174 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 11/12/2019 tarih ve 94660652-105-60-10042-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2019 tarih ve 2019/132868 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
“Dosya kapsamına göre; benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 01/07/2019 tarihli ve 2019/1484 esas, 2019/10301 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun’un 58/4. maddesinde yer alan, "Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz..." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; incelemeye konu suçun sırf askeri suç, tekerrüre esas kabul edilen Adana 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2015 tarihli ve 2015/301 esas, 2015/561 sayılı kararına ilişkin nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarının adlî nitelikte suç olması nedeniyle, diğer suçlara ilişkin tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde şartları oluşmadığı hâlde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinde isabet görülmediği” gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü;
İncelemeye konu dosyada;
Sanık ...’in askerlik hizmetini yerine getirdiği sırada 12/04/2017 tarihinde 7 gün sıhhi izne gönderildiği, sıhhi izni bitiminde 19/04/2017 tarihinde Birliği Komutanlığına katılması gerekirken katılmadığı, 01/05/2017 tarihinde kendiliğinden birliğine katıldığının tutanak altına alındığı belirtilmek suretiyle izin tecavüzü suçundan ASCK’nin 66/1-b, TCK’nin 53 ve 58. maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde Zile Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2018 tarihli ve 2017/374 Esas, 2018/174 Karar sayılı kararı ile sanığın atılı suçu işlediği sabit görülerek ASCK’nin 66/1-b ve TCK’nin 62’nci maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, adli sicil kaydında bulunan tekerrüre esas kesinleşmiş Adana 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/301-561 E-K sayılı 7 yıl 6 ay hapis cezası bulunduğu tekerrür süresinin dolmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK"nin 58.maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, hükmün 19/09/2018 tarihinde taraflarca yasal süresi içinde istinaf edilmemek suretiyle kesinleştirildiği görülmekte ise de;
Somut olayda, sanığın kaçtıktan sonra altı haftalık süre içerisinde kendiliğinden birliğine katılış yaptığı, bu nedenle ASCK’nin 73’üncü maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle cezanın belirlenmesi gerekirken sanık hakkında yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay incelemesi sırasında saptanan yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, Kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen Kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Sanık hakkında izin tecavüzü suçundan kurulan hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.