23. Hukuk Dairesi 2015/6748 E. , 2016/5099 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket vekili .... ile davalı şirket vekili ...gelmiş, diğer davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı şirketin diğer davalı ... ile aralarında 16.02.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, davalı şirketin işbu sözleşme ile yapımını üstlendiği inşaatın kaba kısmını kendisinin yaptığını ince işlerini ise ilk sözleşme ile kendisine düşecek 10 adet villadan dört adet villanın karşılığında 2.11.2010 tarihli inşaat taşeronluk sözleşmesi ile müvekkiline verdiğini, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 25.04.2011 tarihinde imzalanan ek sözleşme ile bu kez ilk sözleşmenin bazı maddelerinin değiştirildiğini, müvekkilinin davalı yükleniciden 500.000,00 TL ek ödeme karşılığında ek bazı yükümlülükler üstlendiğini, aynı ek sözleşme ile diğer davalı arsa sahibi ... ile de arsa sahibine düşen villalara yapılacak ek imalatlar için de anlaşıldığını, davacının imalatları zamanında yaptığını, müvekkiline sadece bir evin mülkiyetinin devredildiğini ve bir kısım para ödendiğini, inşaat işlerinin müvekkili tarafından bitirildiğini, 19.09.2011 tarihinde iskân alındığını, sözleşme gereğince iskân belgelerinin alınması halinde davacı şirkete dört adet villanın devredilmiş olması gerekirken dava tarihine kadar devredilen villa sayısının bir olduğunu, iki davalının da ödemelerini zamanında yapmadığından müvekkili şirketin zorda kaldığını ve D ve E blokları davalı yüklenicinin ek sözleşme ile satın aldığını,davalı yüklenicinin haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, müvekkil şirketçe yapılan işler ve davalı yüklenicinin temerrüdü nedeniyle akdin ileriye etkili feshedildiğinin kabulü edilmesi gerektiğini ileri sürerek, 06.10.2011 tarihli ek sözleşmenin BK"nın 21. maddesi kapsamında iptaline, taşeronluk sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinin tespitine, davalılar tarafından akdedilmiş satış vaadi sözleşmesi ile davalı .... tapudan devri yapılan D ve E bloklardaki iki adet villanın ve aynı sözleşme ile davalı müvekkil şirkete temlik edilen davalı arsa sahibi ... adına kayıtlı bulunan bir adet villa olmak üzere üç adet villanın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, davalı ..."den şimdilik 100.000,00 TL"nin tahsiline, tapu iptali mümkün olmazsa şimdilik 50.000,00 TL kaim değerin tahsiline, haksız fesih nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının işleri teslim edemediğini, başka firmalara işlerin tamamlatıldığını, iskân ruhsatı alınmasının inşaat işinin sözleşmenin gereklerine uygun şekilde bitirilmesi anlamına gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
../..
S.2.
Mahkemece iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sözleşmenin feshi talep edilmediğinden, sözleşmenin halen yürürlükte olduğu, davalının tek taraflı fesih ihbarının hukuki sonuç doğurmadığı, davacının üzerine düşen edimlerin tamamını yerine getirmediği, 26.03.2012 tarihi itibariyle 785.500,00 TL"lik hatalı ve eksik imalat olduğundan davacı tarafın tescile hak kazanmadığı, eksik iş bedelinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesi koşuluyla taşınmazların devrinin yapılabileceği ancak sözleşmenin taraflarının her ikisinin de yüklenici konumunda olduğu, davalı şirketin bedel teklifini kabul ile yükümlü olmadığından, davacıya bu bedelin ödenmesi için mehil vermeye gerek görülmediği, aksinin kabulü halinde, tarafların sözleşmeden beklediği yarar dengesinin bir taraf aleyhine bozulma ihtimali ile karşılaşılacağı, davacının sözleşme kapsamında yaptığı işlerin değer ve miktarı taşınmazların devri için yeterli olmamakla birlikte, bu hususun ancak sözleşmenin feshi durumunda tazminata konu edilebileceği, bu yargılamada fesih ve tazminat talep edilmediğinden bu konu üzerinde durulmadığı, davacının haksız fesih tazminatı bakımından, feshin geçersiz olduğundan haksız fesih nedeniyle uğranılan bir zarardan söz edilemeyeceği, 06.10.2011 tarihli sözleşme taşınmaz satış vaadi niteliğinde olduğundan ve taraflarca haricen düzenlendiğinden geçerliliği bulunmadığı, bu nedenle geçersiz sözleşmenin iptalinin istenemeyeceği, kaldı ki adı geçen sözleşmeyi davalı adına imzalayan birisi de olmadığı gerekçesiyle, davalı .... bakımından davanın reddine, davalı ... bakımından ayırma kararı verildiğinden işbu dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı tarafça, üç adet bağımsız bölümün müvekkili adına tescili istenilmiş olup, söz konusu taşınmazlardan bir tanesinin tapusu davalı arsa maliki Halil Acargöz üzerinde olduğundan, davalı ..."ün bu davada yasal hasım olduğu dikkate alınarak davacının davalı ... adına açtığı ve tefrik edilmesine karar verilen davanın işbu dosya ile birleştirilip sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, işbu dava dosyasında tefrik edilmesine karar verilen yüklenici ...."nin arsa maliki ..."e karşı açtığı davada talep edilen bağımsız bölümün eldeki davamızda talep edilen bağımsız bölümlerden birinin olduğunun belirlenmesi halinde bu dava dosyasının sonucunun beklenmesi, eğer bu davada konu edilen bağımsız bölümlerden değilse hangi bağımsız bölüm olduğunun açıklattırılması gerekirken, bu hususun gözardı edilmeside doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.