14. Hukuk Dairesi 2015/18067 E. , 2018/4624 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı ... aleyhine 04.11.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi, birleştirilen davada davalılar aleyhine 14.10.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine davaların birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; esas dosya ve birleştirilen 2010/918 Esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne dair verilen 16.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 04.11.2008 tarihli dilekçesi ile 3360 m2 tarla cinsli taşınmazı lehine davalı 78 parsel sayılı 1440 m2 tarla ve ev cinsli taşınmazdan geçit hakkı tesisini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının yol olarak talep ettiği yerin müvekkilinin evine sıfır olduğundan, 77 nolu parselden geçit hakkı verilmesinin daha uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu taşınmaz başında 17.03.2009 ve 19.01.2010 tarihlerinde yapılan keşifler sonucu diğer alternatifler de incelenerek davacı vekili 2010/918 Esas sayılı birleştirilen dosyada 14.10.2010 tarihli dilekçesi ile 73 (8280 m2 tarla ve ev cinsli), 75 (1817 m2 limon bahçesi), 76 (149 m2 limon bahçesi) ve 77 (2200 m2 tarla cinsli) parselde tapuya kayıtlı taşınmazlardan geçit hakkı tesisi istemiştir.
Mahkemece, esas dosya ve birleşen 2010/918 esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne, 72 parsel sayılı taşınmaz lehine birleştirilen dosyada davalı 77 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 04.02.2010 tarihli rapor ve rapor ekinde bulunan krokide 1 nolu seçenek olarak kırmızı renkli kalemle taranmış olarak gösterilen 115.97 m2"lik yerden 3 metre eninde geçit hakkı tesisine, depo edilen 4065,22 TL"nin kararın kesinleşmesi ile birlikte davalı ..."e ödenmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, birleştirilen dosyada davalı 77 parsel sayılı taşınmaz maliki ... vekili temyiz etmiştir.
TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
TMK"nın 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü
komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişime neden olabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni ... Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan parsellerden ve önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olan parsellerden geçit kurulması tercih edilmelidir.
Somut olayda;
1- Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/108 sayılı dosyasında daha önce kurulan geçit hükmünün davacı tarafından da kullanabileceği somut olayda davalı parselden verilen geçit hükmü ile davalının taşınmazının hem batısından hem de doğusundan geçit kurulmuş olacağı belirtilmiş olmakla bu dosya getirtilerek ayrıca davalı 77 sayılı parselin revizyon görmüş olup 118 ada 27 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilmekle öncelikle yeni ... kayıtları getirtilerek yeniden yapılacak keşifle savunmada belirtilen yerlerden geçit kurulup kurulamayacağı araştırılmalı, bu konuda bilirkişilerden rapor alınmalı, varsa dava dışı parsel malikleri de davaya dahil edilmelidir.
2- Bu parsellerden ve müşterek sınırlardan geçit kurulması mümkün olup olmadığı ayrıca geçit tesis edilen 77 nolu parsel ile davacıya ait 72 nolu parsel arasında paftada ark bulunduğundan kurulan geçidin kesintisizlik ilkesi gereğince ark üzerinden ne şekilde geçit tesis edileceği belirtilip yeni ... kayıtları esas alınarak hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılıp neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleştirilen dosya davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.