19. Ceza Dairesi 2020/908 E. , 2020/7603 K.
"İçtihat Metni"
İzin tecavüzü suçundan sanık ..."nun, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 66/1-b ve 73. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1. maddesi gereğince 10 ay ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5 ay hapis cezası yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/635 Esas, 2018/1192 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 19/12/2019 tarihli ve 94660652-105-06-17035- 2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2019 tarih ve 2019/133396 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
“Dosya kapsamına göre, sanığın 24/03/2017-06/04/2017 ve 13/04/2017-11/08/2017 tarihleri arasındaki atılı suçu içerir eyleminden ötürü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/05/2018 tarihli ve 2017/109492 soruşturma, 2018/24154 esas, 2018/15123 sayılı iddianame üzerine yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa muhalefet etmek suçundan Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesince mahkûmiyet kararı verildiği, ancak sanığın yargılamaya konu eylemi hakkında daha önceden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/01/2018 tarihli ve 2017/114708 soruşturma, 2018/5020 esas, 2018/3232 sayılı iddianame ile açılan dava üzerine yapılan yargılama neticesinde Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/573 esas, 2018/135 sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince mükerrer açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği” gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK"nin 223. maddesinin 7. fıkrasında "Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir" hükmü yer almaktadır.
Mükerrer davadan bahsedilebilmesi için, sanık hakkında açılan her bir davanın tarafları, suç tarihleri ve olayının aynı olması gerekmektedir.
Bu bilgiler ışığında sanık hakkında mükerrer açıldığı iddia edilen kamu davaları incelendiğinde;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23/01/2018 tarih ve 2017/114708 soruşturma 2018/5020 esas sayılı iddianamesiyle sanık hakkında, 24/03/2017-12/07/2017 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Ankara 39.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07/11/2018 tarihli ve 2018/573 Esas, 2018/135 Karar sayılı kararıyla sanığın 24/03/2017-12/07/2017 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği sabit kabul edilerek ASCK’nin 66/1-b ve TCK’nin 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 26/06/2019 tarihli, 2019/529 Esas, 2019/5130 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle 29/06/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yine aynı sanık hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03/05/2018 tarih ve 2017/109492 soruşturma 2018/24154 esas sayılı iddianamesiyle, 24/03/2017-06/04/2017 tarihleri arasında izin tecavüzü suçu, 13/04/2017-11/08/2017 tarihleri arasında firar suçunu işlediği iddiasıyla iki ayrı suçtan kamu davası açıldığı, iddianamede gösterilen izin tecavüzü suçunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın yukarıda belirtilen iddianamesi içeriğindeki izin tecavüzü suçu ile aynı olduğu, yargılama sonucunda Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/11/2018 tarihli ve 2018/635 Esas, 2018/1192 Karar sayılı kararıyla sanığın 24/03/2017- 06/04/2017 tarihleri arasında izin tecavüzü suçu işlediği kabul edilerek ASCK’nın 66/1-b, 73 ve TCK’nın 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına; 13/04/2017-11/08/2017 tarihleri arasında ise firar suçu işlediği kabul edilerek ASCK’nin 66/1-a ve TCK’nin 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeksizin, mahkumiyet kararının ise istinaf edilmeksizin 02/01/2019 tarihinde ayrı ayrı kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen safahat bilgilerine göre, sanık hakkında izin tecavüzü suçundan açılan her iki davanın suçu, suç tarihi ve maddi olayının aynı olması karşısında, Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/11/2018 tarihli ve 2018/635 Esas, 2018/1192 Karar sayılı ilamı ile sanığın izin tecavüzü suçundan mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi aynı olaya ilişkin mükerrir dava niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Bu itibarla Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/635 Esas, 2018/1192 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında izin tecavüzü eyleminden dolayı açılan davanın 5271 sayılı CMK"nin 223. maddesinin 7. fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Diğer taraftan Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2018/573 Esas, 2018/135 Karar sayılı dosyasında suç tarihlerinin (24/03/2017-06/04/2017) şeklinde tespit edilmesi, buna göre sanığın kaçtıktan altı hafta sonra kendiliğinden birliğine katılması nedeniyle ASCK"nin 73. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle cezasının belirlenmesi gerekirken 10 ay hapis cezası ile cezalandırılması şeklindeki istinaf incelemesi sonucunda kesinleşen karar yönelik istinaf mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz yoluna gidilebileceği mümkün görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, 24/03/2017-06/04/2017 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçundan sanık ..."nun 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 66/1-b ve 73. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1. maddesi gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/635 Esas, 2018/1192 Karar sayılı kararının CMK"nin 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı CMK"nin 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözen karar niteliğinde olmadığından müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 19/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.