1. Hukuk Dairesi 2015/16906 E. , 2018/13078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT, ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil, tazminat ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılması ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ... ve ...’nın 34 adet taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek halen davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adlarına tescile, 3. kişilere temlik edilen taşınmazlar yönünden tazminata ve kullanılan taşınmazlara ilişkin olarak 10.000TL ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 119. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, davalılardan ... oğlu ...’ın dava tarihinden önce 10.01.2000 tarihinde öldüğü, mahkemece davacılara 03.06.2015 tarihli “Davalı, ...u ... oğlu ..."ın nüfus kaydına göre ölü olduğu, ölü kişiye dava açılamayacağı, dava dilekçesinde ölü olduğu anlaşılan bu kişinin veraset ilamını sunmak ve mirasçıları davaya dahil etmek üzere HMK 119/2 maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmesi, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu ihtar olunur.” içerikli muhtıra ile ... mirasçılarının davaya dahil edilmesi için kesin süre verildiği, muhtıranın davacılar vekiline 10.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilinin 10.07.2015 tarihli dilekçesi ile ... mirasçıların davaya dahil edilmeyeceği, ... dışındaki davalılar yönünden davayı takip ettiklerinin bildirildiği, davacılar vekilinin 04.09.2014 havale tarihli dava dilekçesi ile dava konusu edilen her bir davalı adına kayıtlı taşınmazları da belirtmiş, mahkemece duruşma açılmaksızın, evrak üzerinde 13.07.2015 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının dava dilekçesine göre davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve davacılar vekilinin 10.07.2015 tarihli dilekçesi de gözetilerek ... dışındaki davalılar yönünden davaya devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Kaldı ki, ... oğlu ... dava tarihinden önce ölmüş olup, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklanmıştır. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur. Yine, 4.5.1978 tarih 1978/4-5 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği vurgulanmış, içtihatlar bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Öte yandan, davacılardan ...’ın kısıtlandığı, davacı adına vasi ... tarafından vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak vesayet makamından alınmış husumete izin kararının dosya içerisinde bulunmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, TMK"nın 462. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediğinin saptanması, diğer davalılar yönünden davaya devam edileceği açık olduğu gözetilerek davaya devam edilerek işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.