5607 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/3726 Esas 2020/1085 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3726
Karar No: 2020/1085
Karar Tarihi: 20.01.2020

5607 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/3726 Esas 2020/1085 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 5607 sayılı yasaya muhalefet suçunu işlemiş ve yerel mahkeme tarafından suçlu bulunarak hüküm giymiş. Temyiz edilen kararda, suçun işleniş biçimi, özellikleri, zamanı, korunan değer ve yararın niteliği gibi faktörler birlikte değerlendirilerek sanığın suç işleme kararı alıp almadığı ve TCK'nin 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmıştır. İncelenen dosyaların benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmemiş ve hüküm yazılırken hatalı bir karar verilmiştir. Bu sebeple, hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda, suçun işlendiği kanun maddesi 5607 sayılı yasa olarak belirtilmiş ve TCK'nin 43. maddesinden bahsedilmiştir. Ayrıca, 5320 sayılı yasa ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesine atıfta bulunulmuştur.

7. Ceza Dairesi 2018/3726 E. , 2020/1085 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas ve 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 15.08.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.03.2015 olduğu, bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/180 E. - 2015/202 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 27.08.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 06.05.2015 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2019/8772 Esasında kayıtlı İstanbul 57. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/211 E- 2015/396 K sayılı dosyasında suç tarihinin 07.08.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise, 06.05.2015 olduğu, bu dosya ile birleştirilmesinde karar verilen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/347 E-2015/415 K sayılı dosyasında suç tarihinin 17.07.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 23.07.2015 olduğu ve yine bu dosya ile birleştirilmesinde karar verilen İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/250 E -2015/270 K sayılı dosyasında suç tarihinin 10.06.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 21.05.2015 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.