11. Ceza Dairesi 2016/6591 E. , 2018/4211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması, sahte fatura kullanma suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın 2009 takvim yılında kullandığı iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verildiğinin sorulması,
c) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
ca) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan sanığın işyerinin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
cb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan mükellefin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a-Sanığın aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullandığının iddia ve kabul olunmasına karşın sanık hakkındaki cezanın zincirleme suç hükümleri gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Sahte fatura kullanma suçunda suç tarihinin, sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olduğu cihetle, faturaların en son 2009 yılının Aralık ayında KDV indiriminde kullanıldığının iddia edilmesi nedeniyle, suç tarihinin 21.01.2010 olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2009“ şeklinde yanlış gösterilmesi,
c-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.