Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9959
Karar No: 2018/4654
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9959 Esas 2018/4654 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/9959 E.  ,  2018/4654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/03/2016 tarih ve 2015/1170-2016/546 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, ... Ltd Şti"nde,..."un %85, ..."nun %5 ve müvekkili ..."nın %10 paydaşları olduğunu... ve müvekkili ..."nın 23/11/2007 tarihinden başlamak üzere 10 yıl süre ile şirket müdürü seçildiklerini, müvekkilinin şirket müdürlüğünden istifa ihtarnamesinin 17/03/2008 tarihinde..."a ve 13/03/2008 tarihinde ..."na tebliğ edildiğini, istifa işleminin tescili ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanı için, ... Ticaret Sicil Memurluğuna müvekkili tarafından yapılan başvurunun, ortaklar kurulu kararı olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, ancak müvekkilinin... ile husumeti olduğundan böyle bir kararı aldırabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin şirket müdürlüğünden tek taraflı irade beyanı ile istifa edemeyeceğine dair bir yasa hükmü bulunmadığını, genel kurallar çerçevesinde her zaman istifa edebileceğini, şirket müdürüne tebliğ edildiği tarihte istifa işleminin geçerlilik kazanarak, Ticaret Sicil Memurluğunun bu tarihi esas alarak istifa işlemini tescil ve ilan ettirmesi gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin şirketteki müdürlük sıfatının 17/03/2008 tarihi itibariyle sona erdiğini tespitine, tescili ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2009/551 esas sayılı karar ile, şirketin feshine ve tasfiye memuru olarak ..."nün atanmasına karar verildiği, mahkeme kararının tescilinin tasfiye memurunun talebi neticesinde gerçekleştirebileceği, tasfiye memuru ..."ye 12/10/2010 tarihinde gönderilen davet yazısının 15/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili kurumun davanın açılmasına neden olabilecek bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/551 esas ve 2010/381 karar sayılı dosyasında davacılar ... ve ... tarafından, davalı..."a karşı açılan şirketin feshine ve tasfiyesine yönelik dava sonucunda şirketin feshine, tasfiye memuru olarak mali müşavir ..."nün atanmasına karar verildiği, mahkeme kararının tescili için tasfiye memuru ..."ye gönderilen davet yazısının yargılama devam ederken 15/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davaya konu olan şirketin feshi sonucu, davacının şirket müdürlüğünden istifasının 17/03/2008 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespit ve tescilini talep etmekte bu aşamada hukuken korunmaya değer ve güncel bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK"nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, limited şirket müdürlüğü görevinin sona erdiğinin tespiti, tescili ve ilanı istemine ilişkindir. Davacı, şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiğini, buna ilişkin olarak üç ortaklı şirketin müdür olan ortağına ve diğer ortağına tebligat yapıldığını, ancak şirketin buna ilişkin karar almadığını, tek taraflı iradesi ile istifa edebileceğini ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi delaletiyle 535. maddesi gözetildiğinde tasfiye haline giren şirket organı niteliği taşıyan müdürlerin hak ve vazifelerinin tasfiye hükümleri ile sınırlı biçimde devam edecek olması nedeniyle mahkemenin davacının hukuksal korunmaya değer güncel yararının bulunmadığına ilişkin davanın reddine dair gerekçesi yerinde değildir. Ancak davacının istifası tek taraflı varması muktazi nitelikte bir hukuki fiil olup, şirketle davacı arasındaki iç ilişki bakımından sonuç doğuracak olmasına rağmen dış ilişkide şirketin üçüncü kişilerle olan münasebetleri bakımından davacının işbu davayı açmakta hukuksal yararının varlığı kabul edilebilir olsa da davacının, TTK’nın 34. ve 22. maddeleriyle düzenlenen sınırlayıcı hükümler çerçevesinde müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını isteyebilecek ilgililer arasında kabulü mümkün görülmediğinden davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekip yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik bu gerekçeyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan değişik bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/06/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞIOY

    Bilindiği üzere Limited Şirketlerde, müdür veya müdürlerin istifası suretiyle görevlerinin sona ermesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenmemiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 547 vd. maddelerinde Ticari Temsilci düzenlenmiş olup Limited Şirket müdürünün Ticari Temsilci olduğu açıktır.
    Ticari Temsilci hakkında, 6102 sayılı TTK"da aksine bir hüküm bulunmadığı durumda, 6098 sayılı TTK 547-550 maddesi hükümlerinin uygulanması mümkündür.
    Birer ticari temsilci olan müdürler istifa hakkına sahip olup, istifa hakkının iş sözleşmesindeki hükümlere uygun olarak yapılması gerekmektedir. Aksi halde müdürün şirkete karşı sorumluluğu sözkonusudur.
    Ticari Temsili (müdür), her zaman sözleşmeyi yani müdürlük görevini tek taraflı olarak sona erdirebilir (6098 sayılı TBK 512 md.). Zira limited şirkette müdürlük zorunlu bir görev değildir.
    Müdürlerin istifaları, tek taraflı olarak görevden ayrılmayı ifade ettiği içindir ki istifanın kabulü için herhangi bir makamın, örneğin ortaklar kurulunun onay ve kabulü aranmaz.
    İstifa keyfiyetinin şirkete bildirilmesi ve ortaklar kurulunca bu konuda karar alınması, müdürün şirkete karşı sorumluluğu yönünden önem arz etmekte olup, bu lazimenin yerine getirilmemesi, tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğuran istifanın, geçerliliğine etkili değildir.
    Bununla birlikte somut uyuşmazlıkta davacı müdürün istifası, şirketin diğer müdür ve ortağına da tebliğ edilmiştir.
    Davacının, Ticaret Sicil Kayıtlarında dava dışı şirketin halen tescilli müdürü bulunması, istifa keyfiyetinin davacınınşahsını ilgilendirmesi nedeniyle davacı TTK 34 maddesinde ifade edilen "ilgili" kişilerden olup Ticaret Sicili Müdürlüğüne davacının başvuru hakkı olduğu kabulü gerekmektedir.
    Sayın çoğunluğun bu yöne ilişkin gerekçesine katılmadığımdan, diğer temyiz sebeplerinini incelenmesi gerekirken yazılı ve değişik gerekçe ile yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi