17. Hukuk Dairesi 2015/980 E. , 2018/1731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı tarafından sigortalı işyerine yakın olan binada gerçekleşen patlama olayı nedeniyle sigortalı yerde hasar oluştuğunu, davaya konu edilen patlama olayının gerçekleştiği işyeri işleteninin mirasçısı olan davalılar ile bina maliki olan davalıların zarardan sorumlu olduklarını, davalı..."ın da olayda kusuru bulunduğunu ve diğer davalılar ile birlikte zarardan sorumlu olduğunu, alınan eksper raporuyla saptanan 6.600,00 TL"yi sigortalılarına ödeyip haklarına halef olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.600,00 TL"nin ödeme tarihi olan 13.03.2008"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, murisleri tarafından işletilen ve zarara sebep olduğu iddia olunan işyerindeki patlama iddiası ile davalılara husumet yöneltilmiş ise de, davalıların mahkeme kararı ile mirası reddettiklerini ve zarardan sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, davaya konu edilen yangın ve patlama elektrik kontağından çıkmadığı için kendilerine husumet düşmeyeceğini, patlamanın gerçekleştiği işletmenin sahibi ile işhanı maliklerinin zarardan sorumlu olduğunu, kusurlu ya da kusursuz sorumluluklarını gerektiren bir sebep bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ..., davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın davalılar ..., ...(...), ... (...), ... (...), .... (...) hakkında açtığı dava, davacı tarafça takip edilmediğinden HMK"nın 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına; davaya konu edilen zararın doğmasına etkili kusurları olmadığının alınan bilirkişi raporuyla saptandığı gerekçesiyle, davalılar ... ve ... hakkında açılmış olan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ... ve ..."in maliki olduğu binada gerçekleşen patlama olayı sonucu, davacıya sigortalı işyerinde hasar oluştuğunu iddia ederek bu davalılara husumet yöneltmiş; mahkeme ise, davaya konu edilen olayda, bu davalıların sorumluluklarına yol açacak kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle, bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Davaya konu patlama olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 58. maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 818 sayılı BK"nun 58/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır.Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (bu yönde, HGK"nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı).Somut olaya bakıldığında ise; davalı ... ve ... adına kayıtlı olan işhanının 3. katını kiracı olarak kullanan ... adlı işletme sahibinin işyerinde gerçekleşen patlama sonucu, bina büyük ölçüde yıkılmış ve binadan kopan parçalar çevredeki işyerlerinde, araçlarda zarara yol açmıştır. Davaya konu edilen bu patlama olayında ölen ... yaralanan çok sayıda kişi olduğundan, olayla ilgili ceza davası açıldığı, ceza davasında davalı ... ve ..."nin de sanık olarak yargılandığı görülmektedir. Mahkeme tarafından, davalıların maliki oldukları taşınmazı kiracının kullandığı ve özen yükümlülüğünün kiracıya ait olduğu, davaya konu edilen olayda, davalıların sorumluluklarına yol açacak kusurlarının bulunmadığı ve bu hususun alınan bilirkişi raporuyla da saptandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin kararına gerekçe yaptığı 20.04.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, ceza dava dosyasındaki tüm olay tutanakları ve belgelerin dosya kapsamında bulunmadığı, bu eksik belgelerin temininden sonra, davalıların sorumlulukları yönünden kusur değerlendirmesi yapılabileceği yönünde görüş bildirildiği görülmektedir. Ayrıca, davalı ... ve ..."nin binanın yapım ve bakımındaki eksiklikleri ile kiracısını denetleme konusundaki eksiklikleri gerekçesiyle kusurlu bulunarak, ... 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/397 Esas- 2014/355 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyetlerine dair verilen hükmün, Yargıtay 12. Ceza Dairesi"nin 2015/14726 Esas- 2017/8012 Karar sayılı ilamı ile onandığı da dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda mahkemece; davaya konu patlama olayına ilişkin ceza davası dosya örneğinin mahkemesinden getirtilmesi, bina maliki olan ve kanunen kusursuz sorumlulukları kabul edilen davalıların, illiyet bağını ortadan kaldıran belirli hallerin varlığı şartıyla sorumluluktan kurtulabilecekleri de gözetilmek suretiyle, davalı ... ve ..."nin maliki oldukları binanın yapım ve bakımında eksiklik olup olmadığı, eksiklik bulunduğunun kabulü halinde bu eksiklik ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve illiyet bağını ortadan kaldıran bir sebebin bulunup bulunmadığı konuları irdeleyen, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.