1. Hukuk Dairesi 2020/1780 E. , 2021/2756 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.10.2015 gün ve 99-598 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, tapu kayıt maliki olmaması nedeniyle diğer davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, davalı ...’ın 17.02.2020 tarihli temyiz dilekçesinin 19.02.2020 tarihli ek karar ile süre yönünden reddine karar verilmiştir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanunun Uygulanmasına Dair Tebligat Tüzüğünün 28.maddesi gereğince;muhataba tebligat yapılamamışsa, tebliğ memuru bulabileceği adresleri araştırır, bulamazsa durumu muhtara onaylatmak suretiyle saptar, tebliği çıkaran kuruluşa bildirir. İlgili kuruluş kişinin adresini resmi veya özel kurum ve dairelerden gerekli gördüklerinden araştırır. Buna rağmen, adres tespit edilemezse adres meçhul sayılarak ilanen tebligat kararı verilebilir.
Somut olayda, 21.02.2014 tarihli dava dilekçesinde davalı ...’a ait adresin “... ... Mahallesi,... Caddesi, 37. sokak, no:8 .../...” olarak bildirildiği, duruşma gününün ve dava dilekçesinin yer aldığı tebligatın bu adrese çıkartıldığı ve 06.03.2014 tarihinde tebliğ memurunca “muhatabın gösterilen adreste bulunmadığı, mahalle muhtarından sorulduğu, ismen tanınmadığı tasdikli imzalı beyanı ile iade” edildiği, 08.06.2014 tarihinde kolluk tarafından tutulan tutanak ile dava dilekçesinde belirtilen adreste tanınmadığı, ikamet etmediği, bilen ve tanıyan kimsenin olmadığının tespit edildiği, dava konusu taşınmazın satışına davalı ...’a vekaleten vekili olarak ... ...’ın katıldığı, 24.01.2014 tarihli ... 1.Noterliğinin 682 yevmiye numaralı vekaletnamesinde de davalı ...’a ait adresin “... ... Mahallesi,... Caddesi, 37. sokak, no:8 .../...” olarak bildirildiği, yargılamanın hiç bir aşamasına davalı ...’ın katılmadığı, mahkemece 2 nolu celsede (13.10.2015 tarihinde) davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği, gerekçeli kararın davalı ... yönünden ilanen yapılmasına karar verildiği, ilk ilanın 05.05.2016, ikinci ilanın ise 07.04.2016 tarihinde yapıldığı, hükmün taraflarca temyiz edilmemesi üzerine mahkemece 28.04.2016 tarihinde kesinleştirildiği, 17.02.2020 tarihinde maktu harç yatırılmak suretiyle ... vekilince hükmün temyiz edildiği, 19.02.2020 tarihli ek karar ile mahkemece temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanunun Uygulanmasına Dair Tebligat Tüzüğünün 28.maddesi gereğince tebliğ memurunca gerekli araştırmalar yapılmadan ve davalının bulunabileceği adresler sorulmadan hükmün kesinleştirildiği anlaşılmakla, 19.02.2020 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
O halde, temyiz incelemesine esas olmak üzere;
492 sayılı Harçlar Kanunu"na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı; IV. kısmında da, temyiz başvuru harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK"nin) geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK"nin) 434. maddesinde, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği belirtilmiş; harcın tamamının ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiş; 10.05.1965 tarihli ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının, hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte biri olacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda, hükmü temyiz eden davalıdan hükmedilen karar ve ilam harcının (1.878,52 TL’nin) dörtte biri oranında nisbi temyiz harcı alınmadan, eksik harç ile dosyanın temyiz incelemesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda hükmü temyiz eden davalıya noksan temyiz harcını yatırması yönünde HUMK"nun 434. maddesi gereğince usulüne uygun olarak muhtıra tebliğ edilerek, tebligat parçasının evrak arasına alınması ve muhtıranın sonucuna göre işlem yapılması,
Geri çevirme gereğinin yerine getirilip getirilmediği mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.