23. Hukuk Dairesi 2016/6072 E. , 2016/5091 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (...)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, 15.11.1994 tarihinde dava kooperatife ortak olduğunu, 30.12.2006 tarihinde de kendi isteği ile kooperatif ortaklığından ayrıldığını, kooperatife toplam 19.925.00 TL ödemesi bulunduğunu ve kooperatifçe iade edilmediğini ileri sürerek, 19.925.00 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yönetim kurulunun davacının istifasını 10.01.2007 tarihinde kabul ettiğini, kooperatifin ayrılan ortakların paralarının ödemesinin üç yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini ve sonrasında ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 28.03.2014 tarih, .... sayılı ilamı ile, kooperatif tarafından ödemenin isbat edilemediği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan inceleme neticesinde, davalı kooperatifin davacıya 31.12.2013 tarihi itibariyle 19.925,00 TL borçlu olduğunun saptandığı, davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 19.925,00 TL"nin 31.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortağın çıkma payı alacağı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur.
Somut olayda davacının 20.03.2013 tarihinde istifa ettiği, davalı tarafından da kabul edilen istifa sonrası bilançonun tastik edildiği ilk genel kurulun 25.05.2008 tarihinde yapılarak alacağın 26.06.2008 tarihinde muaccel olduğu dikkate alınarak faizin başlangıç tarihinin 26.06.2008 olarak tespiti gerekirken, alacağa 31.12.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamış ise de, hüküm fıkrasında yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
.../...
S.2
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, "Hüküm" fıkrasının 1. bendindeki "31/12/2013"" ibaresi çıkarılarak yerine "26.06.2008" ibaresi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.