Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2272 Esas 2016/9884 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2272
Karar No: 2016/9884
Karar Tarihi: 01.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2272 Esas 2016/9884 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketin itirazı sonucu durdurulan icra takibi ile ilgili olarak, banka tarafından kredi sözleşmelerine dayanarak verilen alacak talebinin kısmen kabul edildiği ve takip edilen asıl alacak miktarının kesinleştiği belirtilmiştir. Ancak, davalı şirketin itirazının kısmi nitelikte olduğu, işlemiş faiz ve faiz oranına yönelik olarak itirazında bulunduğu ifade edilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyulmadığı ve eksik incelemeler sonucu hüküm tesis edildiği gerekçesiyle davacı lehine hüküm bozulmuştur. Kararda kanun maddelerine yer verilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/2272 E.  ,  2016/9884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, temlik öncesi alacaklı banka tarafından, genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden, davalı lehine kredi kullandırıldığını, kredinin geri ödemelerinden kaynaklanan aksaklıklar nedeniyle hesabın kat edildiğini ve hesap kat ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini, noter ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine aleyhine girişilen icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket temsilcisi duruşmalardaki beyanlarında, icra takibinde talep edilen asıl alacak miktarına itirazlarının olmadığını, faiz tutarlarının fahiş olduğunu bildirerek yaptıkları kısmi ödemelerin dikkate alınmasını ve takipte istenilen miktar aşılmaksızın karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmeleri gereğince, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın davalı şirketten takip tarihi itibarıyla 39.215,00 TL asıl alacak ve 92.508,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 131.723,19 TL alacaklı olduğu, icra takibinde davacının işlemiş faiz ile birlikte asıl alacak tutarını göstermekle birlikte fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL asıl alacağa 06/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek faiz, faizin % 5 gider vergisi ve diğer fer"ileri yönünden sınırlı takipte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesinin nazara alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaliyle tahsilde tekerrür etmemek ve davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere takibin 20.00,00 TL asıl alacağa 06/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 126 temerrüt faizi ve faizin % 5"i gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan hükmolunan tutarın takdiren % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı temsilcisi tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2013/13319 E. - 19576 K. sayılı 09/12/2013 tarihli ilamıyla "Davacı vekili icra takibinde asıl alacak olarak 39.215,00 TL göstermiş ise de, bunun şimdilik 20.000,00 TL"sinin tahsilini istediğini açıkça belirtmiş ve davalı taraf itiraz dilekçesinde asıl alacağa yönelik bir itirazlarının bulunmadığını, işlemiş faiz ve faiz aranına itiraz ettiklerini belirtmiştir. Başka bir anlatımla itiraz kısmi itiraz niteliğinde olup asıl alacak olarak talep edilen 20.00,00 TL yönünden takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takiplere karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davacının itirazsız kesinleşmiş bulunan bu miktar alacak talebi yönünden mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması ve hükmedilen bu miktara icra inkar tazminatı hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.
    Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, davalının kısmi itirazda bulunduğu, icra takibinde şimdilik 20.000,00 TL asıl alacağın faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş olup, takip konusu asıl alacak miktarı itirazsız kesinleşmiş bulunduğundan bozma ilamı dikkate alınarak davacının takipte talep ettiği 20.000,00 TL"ye yönelik dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemiz bozma ilamında da bahsedildiği üzere davalının takibe itirazı kısmi nitelikte olup, davalı tarafın işlemiş faiz ve işleyecek faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir. Bu durum karşısında davalı yanca sunulan ödeme teklifine konu belge ve ödeme belgeleri de gözetilmek suretiyle kısmi itiraza konu işlemiş faiz miktarının belirlenmesi ve yine itiraza uğrayan faiz oranının saptanması gerekmekte iken yerel mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tamamen yerine getirilmeksizin itiraza konu edilmeyen ve kesinleşen asıl alacak miktarı yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de kısmi itiraza konu işlemiş faiz oranı ve işlemiş faiz miktarı yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis olunması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.