14. Hukuk Dairesi 2016/9988 E. , 2018/4601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili tarafından, 19.10.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ...’nın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 1970/568E.-1105 K. sayılı ve 02.11.1975 tarihli ilamı ile babaannesi olan muris Makbule Kılınçoğulları tarafından evlatlık edindiğini beyan ederek muris Makbule Kılınçoğulları’na ait mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının nüfus kaydının incelenmesinde evlat edinildiğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığını, yapılan araştırmalarda davacının murisin yasal mirasçısı olmadığının anlaşıldığını, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen evlat edinmeye izin kararının evlatlık ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
743 sayılı Medeni Kanununun 256. maddesinde; “Evlat edinme, evlat edinenin oturduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi Hakiminin izni üzerine yapılacak resmi bir senetle olur ve evlat edinme doğum kütüğüne yazılır.” hükmü yer almaktadır. Evlat edinmek için evlat edinen kimsenin ikametgahı Sulh Hukuk Mahkemesi hakiminin izni ve evlat edinmeye ilişkin bir resmi senet düzenlenmesi gerekir. Hakimin izni ve resmi senedin düzenlenmiş olması inşai nitelikte iken tescil bildirici niteliktedir.
Hakim evlat edinmeye izin kararını resmi senedin düzenlenmesinden önce veya sonra verebilir. (2HD 16/12/1948-4733E.-5901K.) Evlatlık sözleşmesine geçerlilik kazandıran noterde düzenlenmiş resmi senet oluşudur. 743 sayılı Medeni Kanununda evlatlık senedinin resmi senet ile düzenleneceği öngörülmüş, ancak sözleşmenin hangi merci tarafından düzenleneceği belirtilmemiş ise de 1512 sayılı Noterlik Kanunu 89. maddesinde evlatlık sözleşmesinin noter tarafından resen düzenleneceği öngörülmüştür.
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olaya gelince; 743 sayılı Medeni Kanununun 256. maddesi gereğince ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 1970/568E.-1105 K. sayılı ve 02.11.1975 tarihli hakim izni üzerine davacı ...’nın muris ... tarafından evlat edinildiğine ilişkin evlat edinme sözleşmesi yapılmak üzere noterden işlem yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.