1. Hukuk Dairesi 2015/13934 E. , 2018/13059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar ..., ..., ..., ..., ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tenkis istemine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’nın davalı kızı ..., torunu ... ve davalı ikinci eşi ...’ya tasarruf nisabını aşacak şekilde kazandırmalarda bulunduğunu ileri sürerek, mirasbırakanın davalılara yaptığı nakdi yardımların tespiti ile saklı payına isabet eden kısmın işlemiş faiziyle birlikte tenkisine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, yargılama sırasında davalı ...’nın ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
Mahkemece, dahili davalı ...’ın davalı mirasbırakanı ...’nın mirasını reddettiği, davalı ..."e mirasbırakan ... tarafından herhangi bir kazandırma da bulunulmadığından bu davalılar yönünden davanın reddine, mirasbırakanın diğer davalılar yönünden yaptığı kazandırmaların serbest tasarruf nisabını aştığı gerekçesiyle davalı ... ve dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... hakkında açılan davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır (TMK 575.md). Türk Medeni Kanunu"nun 571/1. maddesi ise “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.” hükmünü amirdir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır.
Somut olaya gelince, mirasbırakanın 22/06/2008 tarihinde öldüğü, eldeki davanın ise 26/02/2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın Türk Medeni Kanununun 571. maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının re’sen gözetilerek bu yönde inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek davanın kabul edilmesi doğru değildir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ...’nin bu yöne değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelemesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.