2. Ceza Dairesi 2019/3142 E. , 2019/15069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmee yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nın 21.05.2013 tarih ve 2012/13-1543 E. - 2013/257 K. sayılı kararında, suçlardan birinin tamamlanmış diğerinin teşebbüs aşamasında kalması durumunda, şayet suçlar aynı nitelikte ise, örneğin ikisi de suçun basit şekli ise tamamlanmış suçtan hüküm kurulması gerektiğinin, tamamlanmış olan eylem suçun basit halini, teşebbüs aşamasında kalmış eylem ise suçun nitelikli halini oluşturuyorsa, bu durumda her bir suç için ayrı ayrı uygulama yapılarak sonucuna göre hangi suç daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suç üzerinden zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiğinin, sonuçta zincirleme suç nedeniyle ceza belirlenirken suçun en ağır cezayı gerektiren hali üzerinden uygulama yapılması gerektiğinin belirtilmesi ve ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilecek ceza, teselsülü oluşturan her bir suçun müstakil olarak belirlenen cezalarından az, toplamlarından ise fazla olmaması gerektiğinin belirtilmesi karşısında, somut olayda sanığın 10/03/2014 günü gündüz vakti saat 15.30 sıralarında müştekiye ait ikametin çatısından suça konu malzemeleri çaldığı, sanığın aynı gün gece vakti sayılan saat 21:45 sıralarında yine aynı yerden hırsızlık yapmak isterken yakalanması ve eyleminin teşebbüs aşamasında kalması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın ilk eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde, 2. eyleminin ise 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 35 maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetildiğinde ve yukarıdaki açıklamalar ışığında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması açısından esas alınacak suçun daha fazla cezayı gerektiren halinin, her bir suç ile ilgili ayrı ayrı uygulama yapılıp sonuçlarının karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve buna göre tayin olunacak cezadan TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği, ancak bu cezanın teselsülü oluşturan her bir suçun müstakil olarak belirlenen cezalarından az, toplamlarından ise fazla olamayacağı dikkate alınarak her bir suçtan dolayı cezaların belirlenmesi gerektiği ve gece vakti işlenen hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı da gözetilmeden, gece vakti tamamlanmış hırsızlık eyleminden hüküm kurulup cezada zincirleme suç hükümleri uyarınca arttırım yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 08/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.