Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5454
Karar No: 2019/4378
Karar Tarihi: 15.05.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5454 Esas 2019/4378 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/5454 E.  ,  2019/4378 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

    Davacı, davalı şirkette 01.01.2002 - 28.02.2011 tarihleri arasında SGK kayıtlarında gösterilmeyen ve eksik gösterilen hizmetlerinin tespitini isteminde bulunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, davalı şirkette 01.01.2002 - 28.02.2011 tarihleri arasında SGK kayıtlarında gösterilmeyen ve eksik gösterilen hizmetlerinin tespitini isteminde bulunmuştur.
    II-CEVAP
    Davalı şirket ve davalı Kurum vekili davacının çalıştığı sürelerin kuruma bildirildiğini, bildirimi olmayan dönemlerde çalışmasının olmadığını iddia ederek, davanın reddini savunmuşlardır.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili tarafından, Kuruma açılan davada feri müdahil olduğunu, davanın hakdüşürücü süre içinde açılmadığını, tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulamayacağını, tanık beyanlarının gereği gibi değerlendirilmediğini belirterek anılan kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 33. Hukuk Dairesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    SGK vekili, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme neticesi hüküm kurulduğunu belirterek kararın temyiz incelemesi ile bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut davada; Davacı 2002 yılı Ocak ayında davalı şirkette tekne boya ustası olarak işe başladığını, kesintisiz olarak 28.02.2011 tarihine kadar çalıştığını ancak davalı şirket tarafından 13.01.2007 tarihine kadar sigortasız çalıştırıldığını, bir dönem aynı işyerine bağlı Mersin Serbest Bölgede çalıştırıldığı için mecburi olarak 22.05.2004 - 31.05.2004 tarihleri arasında sigortalı yapıldığını, 02.06.2010 tarihinde iş kazası geçirdiğini, en son net 1.500,00 TL net ücretle çalıştığını, belirterek davalı şirkette 01.01.2002 - 28.02.2011 tarihleri arasında SGK kayıtlarında gösterilmeyen ve eksik gösterilen hizmetlerinin tespitini talep etmiş, mahkemece yapılan araştırma neticesinde davanın kabulü ile kurum kayıtlarında görülen süreler haricindeki 01.01.2002- 12.01.2007 tarihleri arasında hizmet sürelerinin tespitine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Davacının dilekçesinde, 2002 Ocak ayında işe başladığını belirterek devamında 01.01.2002 tarihinden itibaren hizmet tespitini istediği görülmüşse de evvela işe başladığı tam tarihin ne olduğu, hangi mevsimde işe başladığı hususu ile dava ile tespiti istenilen sürenin uzun bir süre olması nedeniyle, fiili çalışmanın ispatını teminen kendisini kurum kayıtlarında görülen süreler haricindeki kimin işe aldığını,işe girdiğinde davalının hangi yerdeki işyerinde ve ne işini yapmak üzere çalıştığının,çalıştığı dönemler itibariyle çalışma arkadaşlarının, ustabaşı veya amirleri konumundaki kişilerin kimler olduğu, ücretini ne şekilde aldığı, tekne boyama işinin mevsimlik olup olmadığı hususlarında Mahkemece davacının ayrıntılı beyanı alınmalı, yapılan işin mevsimlere göre değişiklik arzedip etmediği belirlenmeli, davacının çalışma arkadaşı, ustabaşı, amiri vs. olarak bildireceği kişilerin tanıklığına başvurulmalı,ayrıca soyut ve genel tanık ifadeleriyle yetinilmeyip dava konusu dönemde çalışmış olan bordro tanıkları da re"sen tespit edilerek dava ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, alınacak beyanları da değerlendirilmek suretiyle çalışmanın varlığının tespiti halinde, süre yönünden ay ve gün olarak şüpheden uzak net bir şekilde belirlenmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33.Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi