11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3321 Karar No: 2018/4203 Karar Tarihi: 04.05.2018
213 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3321 Esas 2018/4203 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında Vergi Denetim Kurulu tarafından düzenlenen bir raporu delil olarak kabul ederek, vergi kaçırma suçundan hüküm vermiştir. Ancak, sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarının birbirinden ayrı suçlar olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden sadece tek bir suç kabul edilerek hüküm verilmiştir. Bu durum, sanığın cezasının belirlenmesinde yanıltıcı olmuştur. Ayrıca, sanığın kendi alt soyundaki kişiler üzerindeki hakları da dikkate alınmadığı için teknik bir hataya düşülmüştür. Mahkeme, yapılan yargılama, deliller ve soruşturma sonucuna uygun olarak sanığın suçunu kabul ederek hükümlerinde bir yanlışlık görülmediğini belirterek, kararı onamıştır. Kanun maddeleri olarak ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi açıklanmıştır.
11. Ceza Dairesi 2018/3321 E. , 2018/4203 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizin 2016/11859-2018/995 sayılı tevdi kararı üzerine sanık hakkında Vergi Denetim Kurulu tarafından düzenlenen 04.04.2012 tarihli RDK-4/34 sayılı komisyon mütalaasının dosya içine alındığı görüldüğünden tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 30.11.2012 tarih ve 2012/12267 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında vergi suçu raporu ve ekleri ile Gelir İdaresi Başkanlığı Rapor Değerlendirme Komisyonu’nun mütalaasına uygun olarak “2006-2007-2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından dava açılmasına karşın sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu gözetilmeden tek suç kabul edilerek hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan hükümle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılama, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 04.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.