Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13222
Karar No: 2019/8877
Karar Tarihi: 24.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13222 Esas 2019/8877 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/13222 E.  ,  2019/8877 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında, .... Köyü çalışma alanında ve tapuda davalıların murisi ... adına kayıtlı bulunan eski ada 373 parsel sayılı 2400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 117 ada 6 parsel numarasıyla ve 2.366,04 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı adına tapuda kayıtlı bulunan eski 298 parsel sayılı 3.350,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, komisyon kararıyla 117 ada 4 parsel numarasıyla ve 3.387,65 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait 117 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davalı tarafa ait eski 373 (yeni 117 ada 6) parsel sayılı taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 1994/47 Esas, 1998/56 Karar sayılı kararı ile hükmen tescil edildiği; hükmen tescile esas 03.07.1995 tarihli fen bilirkişisi raporunda dava konusu parselin güney sınırı yani eski 373 (davalıya ait parsel) ile 298 (davacıya ait parsel) parselin ara sınırının ketir olarak gösterilmiş olduğu ve tarafların zemindeki fiili kullanımının da bu ketire göre olduğu, bu sınırın 22/2-a çalışması sonucu oluşturulan sınırla uyumlu olduğu, davacının dayandığı ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2000/137 Esas, 2000/170 Karar sayılı men"i müdahale davasına esas kroki ile 22/2a çalışması sonucu oluşturulan sınırların ise uyumlu olmadığı, ketirin dava konusu parselleri kapsayan 1971 yılına ait hava fotoğrafında da göründüğü, davacı tarafça dayanılan ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2000/137 Esas, 2000/170 Karar sayılı men kararına konu krokinin uygulanmasına gerek olmadığı, zira söz konusu davada kesinleşmiş (hatalı) paftalar esas alınarak karar verilmiş olduğundan kesin hüküm veya bağlayıcı (kuvvetli) delil mahiyetinde olamayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda mahkemece, tesis paftasının hatalı olduğu, doğru sınırların 1994/47 Esas, 1998/56 Karar sayılı ilam ile 294 parselin hükmen ifrazından oluşan davalıya ait 373 parsel sayılı taşınmaz ile davacıya ait 298 parsel sayılı taşınmazın sınırının ketir olarak belirlendiği gerekçe gösterilmiş ise de bahse konu davada; 298 parsel maliki olan davacı ya da maliki evvelleri taraf olmadığı gibi anılan dava, 373 (hükmen ifrazdan önceki 294) ve davacıya ait 298 parselin ortak sınırına ilişkin de olmadığına göre; o dosyada; 298 ve 373 parselin ara sınırının ne şekilde tarif edildiğinin somut olayda bir önemi bulunmamaktadır. Davacıya ait 298 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ve bu tespit sırasında belirlenen dış sınırları itirazsız olarak 22.02.1982 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro paftasında ortak sınırın, fiili kullanım sınırına aykırı olarak belirlendiği iddiası ancak askı ilan süresi içerisinde açılacak tespite itiraz davasında; ya da kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacak tapu iptali ve tescil davasında ileri sürülebilecek mülkiyete ilişkin bir husustur. Uygulama kadastrosunun amacı ise yukarıda ayrıntılı ve açıkça anlatılmış olup mülkiyet uyuşmazlıklarının, uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde mahallinde keşif yapılmalı, tesis ve uygulama paftaları çakıştırılmak suretiyle aynı harita üzerinde gösterilmeli; taraflar arasındaki tesis kadastrosunda belirlenen sınırın, fiili kullanım sınırından farklı şekilde çapa bağlandığı belirlense dahi, tesis kadastrosunda sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunmadığının anlaşılması halinde; uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet uyuşmazlığını çözmek olmadığı dikkate alınarak, taraflar arasındaki fiili kullanım sınırına göre değil, tesis kadastrosu paftasına değer verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi