13. Hukuk Dairesi 2015/21476 E. , 2017/9679 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, ... plakalı ... model ... marka minibüsü davalıdan 5.6.2006 tarihinde 12.800,00TL bedelle satın aldığını, 10.7.2008 tarihinde ise aynı aracı dava dışı ... "a sattığını, 21.5.2009 tarihinde çalıntı araca sahte motor veya şase numarası verilmesi nedeniyle el konulduğunu, ... tarafından aleyhinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/450 E sayılı dosyası ile satış bedelinin iadesi istemiyle açılan davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek; davalı ile yapılan satış sözleşmesinin iptali ile ödenen 12.800,00TL"nin 5.6.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.avalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 10.200,00 TL"nin 5.6.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuş olup, davalının temyiz dilekçesini 30.3.2015 tarihinde tebliğ almış, temyiz dilekçesini ise yasal 10 günlük temyiz süresi aşılarak 13.4.2015 tarihinde verdiği anlaşılmakla davacının temyiz talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) Hükmün kapsamı başlıklı 297. maddesinde; "hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı" düzenlenmesine yer verilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacının satış sözleşmesinin iptaline yönelik talebi bakımından hüküm kısmında bir değerlendirme yapılmadığı, böylelilikle az yukarıda değinilen düzenlemelere aykırılılık oluşturulduğu görülmektedir. Karar bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- Bozma neden ve şekline göre, davalının diğer temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-Kabule göre de; 6098 sayılı B.K.’nun 117. maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığı halde, mahkemece sözleşme tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. O halde mahkemece, davalının daha önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere; 1- numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine, ve 2- nolu bentde açıklanan nedenle hükmün davalı yararına bozulmasına, 3- bozma nedenine göre davalının diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 174,42 TL harcında davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.