Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2297
Karar No: 2021/1351
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2297 Esas 2021/1351 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı şirket nezdinde aralıksız çalıştığını iddia ederek işveren tarafından eksik gösterilen çalışmalarının sigortalı çalışma olarak tespitini istedi. Mahkemece, davacının 636 günlük hizmet süresinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildi. Fer'i müdahil Kurum avukatı tarafından temyiz edilen kararda, asıl-alt işverenlik ilişkisinin tespiti, davalılar arasında anlaşılması gereken konular olduğu belirtilmesine rağmen yeterli araştırma yapılmadığı anlaşıldı. Fer'i müdahil Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, hüküm bozuldu. Kararda, 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı, bu tarih sonrası açılan davalarda ise kurumun sıfatının feri müdahil olduğu açıklandı.
Kanun Maddeleri: 506 sayılı Yasanın 87. maddesi, 5521 sayılı Kanunun 7. maddesi ve eklenen 4. fıkrası.
10. Hukuk Dairesi         2019/2297 E.  ,  2021/1351 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, davalı şirket nezdinde 1999–2004 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını iddia ile işveren tarafından bu süre içerisinde eksik gösterilen çalışmalarının sigortalı çalışma olarak tespitini istemiştir.
    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davacının 20.04.1994-01.05.2004 tarihleri arasında 636 günlük hizmet süresinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
    Hükmün fer"i müdahil Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, mahkemece verilen 12.12.2013 tarihli karar, Dairemizin ikinci bozma ilamı ile “…davalı Kurum tarafından yapılan inceleme ile ... Madencilik Ltd. Şti. adına açılan 10111.20 sicil numaralı işyerinin aracı konumunda olduğunun belirlendiği ve bu nedenle davacının hizmetlerinin de Kurumca asıl işveren olarak kabul edilen ...’a ait 711.20 sayılı işyerine aktarıldığı, ...’un ise 22/12/2005 tarihli celsede, davaya dâhil edilmesine karar verilmesine ve sonraki işlemler de yerine getirilerek 18/01/2006 tarihinde dava dilekçesinin tebliği ile davaya dâhil olan ...’in cevap verdiği; buna rağmen, mahkemece, davalı ...’in dâhili davalı olarak kabul edilmediği ve hakkında herhangi bir karar verilmediği, bozma sonrasında da önceki karar ortadan kalkmış olmasına rağmen aynı şekilde dâhili davalı olan ... hakkında, olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, ayrıca, bozma kararımızda 506 sayılı Yasanın 87. maddesi gereğince asıl işveren alt işveren araştırması yapılması gerektiği belirtilmesine rağmen, mahkemece, yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda öncelikle, ...’un 20.04.2010 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapılmalı, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almaları sağlanmalı ve mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa, miras şirketine kayyım tayin ettirilmelidir.
    Diğer taraftan, mahkemece, davalı şirket ile ... arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, bir başka ifade ile asıl işveren-taşeron (aracı) ilişkisi olup olmadığı saptanmalı, bu kapsamda ... adına açılmış işyerinden sigortalı bildirimi yapılıp yapılmadığı belirlenmeli, var ise bu işyerinde çalışanlardan davacının çalışmalarını bilebilecek konumda olan bordrolu tanıklar dinlenilmeli, ayrıca ... Madencilik Ltd. Şti çalışanları da dinlenilmeli, ...’in de bu maden sahası içerisinde faaliyet gösterip göstermediği, işyerinde kendi adına araç kaydı olup olmadığı araştırılmalı, toplanacak deliller sonrasında davacının hangi işyerinde çalışmalarının gerçekleştiği net olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.” şeklindeki ifadelerle araştırma ve değerlendirme yapmak üzere bozulmuştur.
    Ne var ki, Mahkemece bozma gereklerinin halen dahi yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada, toplanan deliller ve alınan beyanlar birlikte değerlendirildiğine kabule konu sürelerde davacının fiili çalışmasının varlığına dair mahkemece ulaşılan kanaat ve bu yöndeki kabul yerindedir. Ne var ki, Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamı ve oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde, davalılar arasında asıl-alt işverenlik ilişkisinin yeterli ve anlaşılır şekilde irdelendiği ve davacının çalışmalarının hangi davalı nezdinde ve işverenlik sıfatlarının ne şekilde gerçekleştiği hususunda infaza uygun bir karar tesis edildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
    O halde, Mahkemece davalılar arasında 506 Sayılı Yasanın 87. Maddesi hükümlerine göre asıl alt işveren ilişkisinin olup olmadığına dair belirleme yapılmak ve davacının çalışmalarının geçtiği işverenlik dikkate alınarak hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı, bu tarih sonrası açılan davalarda ise kurumun sıfatının feri müdahil olduğu açık olmasına rağmen yazılı şekilde kuruma feri müdahil olarak davada yer verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, fer"i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi