Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2016/833
Karar No: 2019/977
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/833 Esas 2019/977 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2016/833 E.  ,  2019/977 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “işçilik alacakları” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 4. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.06.2014 tarihli ve 2010/518 E., 2014/373 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 10.12.2014 tarihli ve 2014/12595 E., 2014/22413 K. sayılı kararı ile;
    “…1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, 25.05.2007 tarihinde davalı işyerinde kameraman olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin haksız ve geçersiz olarak 10.05.2010 tarihinde fesih edildiğini, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının 25.05.2007 tarihinde kameraman olarak işyerinde çalışmaya başladığını, iş akdinin haklı nedenlerle sona erdirildiğini, davacının fazla mesai iddialarının gerçek dışı olduğunu, bordroları çekincesiz olarak imzaladığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davalı tarafından davacının karıştığı maddi hasarlı trafik kazası olayı nedeniyle tazminatsız ve bildirimsiz olarak fesih edildiği, davacının fesih üzerine Bursa 1. İş Mahkemesinin 2012/240 E. sayılı dava dosyası ile davalıya karşı işe iade davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece davacının kazada %100 kusurlu olduğuna, orijinal işçilik ve parça fiyatları gözetildiğinde verilen hasarın davacının 1 aylık ücretinin üzerinde olduğuna, davacının işyeri aracını izin almaksızın kullanarak ahlak ve iyiniyet kurallarına da aykırı davrandığına karar verilerek feshin geçerli nedene dayanması gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay"ca da onanarak kesinleştiği, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin gerekçesinde yer alan hususların aynı zamanda İş Kanununun 25/2 maddesi gereği işveren açısından haklı fesih nedenleri olduğu, haklı fesih sonucunda ise işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, bu nedenle davacı tarafın kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına ilişkin taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, fazla mesai ve genel tatil ücreti taleplerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere taraflar arasında görülen işe iade davası sonucunda verilen Bursa 1.İş Mahkemesi"nin 2012/240-2013/43 E.K. sayılı kararı ile iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğinin kabul edildiği, söz konusu kararın davalı tarafça temyiz edilmediği, kararın Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 28.06.2013 tarih ve 2013/12356-2013/15846 E.K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, mahkemece feshin geçerli nedenle yapıldığının kabul edilmesi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin kabulü gerekirken, mahkemece kesin hükme rağmen işe iade kararına ilişkin mahkeme karar gerekçesinde belirtilen hususların haklı fesih sebebi olduğu belirtilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...”
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı veya geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı tarafından davacının karıştığı maddi hasarlı trafik kazası olayı nedeniyle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiği, davacının, fesih üzerine Bursa 1. İş Mahkemesinin 2012/240 Esas sayılı dosyasında işe iade davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece, davacının kazada %100 kusurlu olduğuna, orijinal işçilik ve parça fiyatları gözetildiğinde verilen hasarın davacının 1 aylık ücretinin üzerinde olduğu, davacının iş yeri aracını izin almaksızın kullanmakla ahlâk ve iyi niyet kurallarına da aykırı davrandığı, feshin geçerli nedene dayanması gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, mahkemenin davanın reddine ilişkin gerekçesinde yer alan hususların aynı zamanda İş Kanunu’nun 25/II. maddesi gereği işveren açısından haklı fesih nedeni olduğu, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacağından bu taleplerinin reddinin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının ise ek bilirkişi raporu uyarınca kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Mahkemece, önceki gerekçelerle ve bozma kararı sonrası celp ve ibraz edilen Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 07.10.2015 tarihli ve 2015/26641 E., 2015/27451 K. sayılı ilamında; "...belirtilen sebeplere göre iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin anlaşıldığı, burada belirtilen geçerli sebebin ifadesinin haklı sebebi kapsadığı anlaşılmakla..." yönündeki "red" kararı dikkate alınmak suretiyle davalı işveren açısından haklı fesih koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    I-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bilindiği üzere hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır.
    Davalı vekilince ilk kararın temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin direnme kararına karşı temyiz talebinde bulunmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.
    O hâlde davalı vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir.
    II- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, mahkemece bozma kararı sonrasında yapılan yargılamada, davacının işe iade talebiyle açtığı ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 28.06.2013 tarihli ve 2013/12356 E., 2013/15846 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilen Bursa 1. İş Mahkemesinin 2012/240 Esas sayılı dosyasında davalı vekili tarafından maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin yapılan başvurunun sonucunun beklenilmesine karar verildiği, Bursa 1. İş Mahkemesinden gelen yazı cevabının dosya içerisine alındığı ve maddi hata başvurusuna ilişkin olarak Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin tespitleri de değerlendirilmek suretiyle kurulan hükmün gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, şu hâlde temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak görüşülmüştür.
    Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429’uncu maddesi).
    Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda mahkemece verilen ilk kararda işverence gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine karar verilmiş, Özel Daire tarafından ise davacı işçinin işe iade istemiyle açmış olduğu davada Bursa 1. İş Mahkemesinin 2012/240 E., 2013/43 K. sayılı kararıyla feshin geçerli sebebe dayandığının kabul edildiği ve bu kararın Yargıtay 22. Dairesinin 28.06.2013 tarihli ve 2013/12356 E., 2013/15846 K. sayılı kararı ile onanması sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulü gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Diğer taraftan işe iade davasına ilişkin olarak yapılan maddi hata başvurusu sonrasında Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 07.10.2015 tarihli ve 2015/26641 E., 2015/27541 K. sayılı kararıyla esasen feshin haklı sebebe dayandığı, mahkeme kararında belirtilen geçerli sebep ifadesinin haklı sebebi de kapsadığı gerekçesiyle maddi hata başvurusu reddedilmiş ve mahkemece verilen direnme kararında da maddi hata başvurusunun reddedildiği karardaki gerekçelere dayanılmıştır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplanmadan önceki deliller çerçevesinde karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin verilen karar, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğindedir.
    Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç: Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
    (II) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.10.2019 tarihinde oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi