Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2015/2422 Karar No: 2015/2238
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2422 Esas 2015/2238 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 16. İş Mahkemesi'nde görülen bir alacak davasında, mahkeme davanın reddine karar vermiş, ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı sonrası yapılan yeniden yargılamada önceki kararda direnilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrası Hukuk Genel Kurulu, kararın usule uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararını bozmuştur. Mahkeme kararlarında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereği hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Ayrıca, HMK'nun 294. maddesinin 3. fıkrasına göre hükmün tefhimi, hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Direnme kararı ise bozma kararı sonrası ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden, ona atıf yapmakla birlikte ayrıntılı biçimde belirtilmesi gereken borç ve haklar hakkında belirsizlik yarattığı için huk
Hukuk Genel Kurulu 2015/2422 E. , 2015/2238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 16. İş Mahkemesi TARİHİ : 16/02/2015 NUMARASI : 2014/708-2015/87
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 16.İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 03.03.2014 gün ve 2012/241 E. 2014/107 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 30.09.2014 gün ve 2014/14314 E. 2014/28647 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297.maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. HMK’nun 294.maddesinin 3.fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır. Nitekim Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 19.06.1991 gün 323-391 sayılı; 10.09.1991 gün 281-415 sayılı; 25.09.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün 981-936 sayılı; 23.01.2008 gün 29-4 sayılı; 05.10.2011 gün 607-604 kararları). Somut olaya gelince; mahkemece usule uygun karar oluşturulmamış sadece "eski kararda direnilmesine" denilerek önceki karara atıf yapılmakla yetinilmiştir. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır. Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz usule uygun karar oluşturulmasıdır. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 30.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.