Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4620
Karar No: 2017/6668
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4620 Esas 2017/6668 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı yaşlılık aylığı almaya hak kazandıktan sonra sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılması nedeniyle Kurum'a dava açmıştır. Davacının vergi mükellefi olması üzerine kesilen destek primi için yapılan vergi mahkemesi kararlarının davacının lehine sonuçlandığı belirtilmiş, ancak iş mahkemesi davayı reddetmiştir. Temyiz sonucunda, davacının bağımsız olarak çalışmadığı ve kesilen destek priminin hatalı olduğu belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Kararda, 25.08.1999 tarihli 4447 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1479 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 20. madde hükümlerine yer verilmiştir. Bu hükme göre, diğer Sosyal Güvenlik Kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan, belirli kapsamlara sahip çalışanlar sosyal güvenlik destek primi ödemekle yükümlüdürler.
21. Hukuk Dairesi         2016/4620 E.  ,  2017/6668 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, maaşından yapılan ... kesintisi işleminin iptaline, kesilen paraların iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R

    Dava, davacının yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile yapılan prim kesintisinin yasal faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacının 16/12/1993 tarihinden itibaren 5434 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı, Kurum tarafından Vergi Dairesince yapılan denetim sonrası adına vergi mükellefiyeti tesis edilen davacının Kurum"a bildirilmesi üzerine davacının 13.12.2004 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi tescil kaydının yapıldığı, davacı adına 5.326,74 TL sosyal güvenlik destek prim borcu çıkartıldığı, vergi denetimi sonrasında davacı adına düzenlenen vergi cezalarının iptaline ilişkin olarak muhtelif vergi mahkemelerinde açılan davalarda işin esasına girilerek davacının vergi mükellefi olmadığından söz konusu vergi cezalarının kaldırılmasına dair kararlar verildiği, verilen kararlara karşı ... Vergi Dairesi Müdürlüğünce yapılan itirazlar üzerine Bölge İdare Mahkemesi ilamları ile itiraz isteminin reddi ile itiraza konu mahkeme kararlarının onandığı, ... 1.Vergi Mahkemesi"nin 2010/288 Esas ve 2010/835 Karar sayılı ve 26.05.2010 tarihli süre aşımı nedeniyle davanın usûlden reddine dair kararına karşı yöneltilen karar düzeltme isteminin reddine dair Danıştay 3. Dairesi"nin 2013/8541 Esas ve 2015/2769 Karar no lu ve 30.04.2015 tarihli kararının esas alınarak Mahkemece yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    25.08.1999 gün ve 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen Ek 20. maddesinde; diğer Sosyal Güvenlik Kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanlar, çalışmaya başladıkları ayı takip eden ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil, bu Kanunun 50 nci maddesine göre belirlenen onikinci gelir basamağının %10"u oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyecekleri hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda, davacının kendi adına ve bağımsız olarak çalışıp kazanç sağlamadığı muhtelif vergi mahkemesinin ilamları ile kesin olarak ortaya konulmuştur. O halde, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekir iken Mahkemece davayı esastan çözmeyen, herhangi bir maddî tespit içermeyen kesinlemiş vergi mahkemesi ilamı esas alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukukî olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi