Hukuk Genel Kurulu 2019/134 E. , 2019/976 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
“…DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi"nden mezun olduğunu, aynı yıl içerisinde cinsel saldırıya uğradığını, bu nedenle hukuki süreçlerinin başladığını, tüm bu süreçlerin kendisi tarafından yürütüldüğünü ve psikolojisinin bozulduğunu, ihbar olunan hakim ve savcıların eylemleri nedeniyle adalete olan güveninin sarsıldığını belirterek manevi zararının tazminini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Cumhuriyet savcıları ve ceza mahkemesi hakiminin yargısal faaliyetleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmeli ve ön inceleme aşamasında bu konuda bir karar verilmelidir. (HMK m.114, m.115 ve m.138)
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 141. maddesinin, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile eklenen ek 3. fıkrasında ".... Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir." hükmü yer almakta olup, 142. maddesi ile de bu davalarda zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında mahkememiz görevsiz olduğundan aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 6545 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile değişik 141 ve 142. Maddeleri ile HMK"nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği sebebiyle usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi"ne gönderilmesine,
3-Takdiren para cezası tayinine yer olmadığına,…”
Dair oy birliği ile verilen 23.10.2018 tarihli ve 2018/69 E., 2018/60 K. sayılı karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm belgelerin okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı; Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden 2016 yılında mezun olduğunu, aynı yıl içerisinde mağduru olduğu cinsel saldırı olayı ile ilgili olarak hukuksal sürecin başladığını, olayın başından beri yapılan işlemlerde hukuksuzluklar bulunduğunu, cinsel saldırı dosyasının savcılık aşamasındaki kâtibi ...’nın 45-50 gün boyunca evrakı sisteme kaydetmediğini, dosyanın inceleme süresini uzatarak zarara neden olduğunu, bu nedenle kendisini şikâyet ettiğini, ihbar olunan Cumhuriyet Savcısı ... tarafından zarar oluşmadığı ve iş yoğunluğu nedeniyle normal kabul edilebileceği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ... isimli kâtibin kendisine ve Cumhuriyet Savcısı ...’ya rüşvetçi dediği iddiasıyla şikâyette bulunduğunu ve hakkında iddianame tanzim edildiğini, bunun üzerine ... hakkında iftira suçundan şikâyette bulunduğunu, ihbar olunan ... tarafından hakaret suçundan iddianame düzenlendiği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, yine ... hakkında görevi kötüye kullanma, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek veya yaymak ve iftira suçundan suç duyurusunda bulunduğunu, ihbar olunan Cumhuriyet Savcısı ...’nun ... tarafından yapılan şikâyet üzerine kamu davası açıldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiğini, bunun yanında ...’ya FETÖ üyesi dediği iddiasıyla hakkında iftira suçundan şikâyette bulunulduğunu, ancak ... aleyhinde FETÖ üyeliğine yönelik soruşturma bulunduğunu, asıl kendisine iftira edenin ... olduğunu, yanlarında çevre mühendisi olarak çalıştığı sırada İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri ...’ın ihaleleri olmadığı hâlde atık toplama işine başladıklarını, ilgili kişiler hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduğunu, ancak ... tarafından hiçbir delil toplanmadan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, ...’nın şikâyeti üzerine ihbar olunan Hâkim ... tarafından yapılan yargılama sonucunda hakaret suçundan hakkında 7.080,00TL adli para cezası verildiğini ve adli sicil kaydı bulunmamasına rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılmadığını, ihbar olunan Cumhuriyet Savcısı...’nün ise silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yaptığı soruşturma sonrasında verdiği görevsizlik kararında, kendisinin kin ve husumetle kâtipleri şikâyet ettiğini belirttiğini, soruşturma kayıtları incelendiğinde öncesinde hiçbir kâtibi şikâyet etmediğini, ihbar olunanların kayırma ve menfaat sağlama amacı güderek hukuka aykırı kararlar vermek, olayları kasten değiştirmek, saptırmak ve söylenmeyen sözleri söylenmiş gibi göstermek, suretiyle HMK’nın 46/1-(a), (b), (c), (ç), (d) ve (e) maddelerini ihlâl ettiklerini ileri sürerek 100.000,00TL’si ..., 50.000,00TL’si ..., 50.000,00TL’si ..., 50.000,00TL’si...’ye rücu edilmek üzere 250.000,00TL manevi, 41.544,00TL’si ..., 15.000,00TL’si ...’na rücu edilmek üzere 56.544,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Özel Dairece tensiben yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesinin 6545 sayılı Kanun ile eklenen ek 3. fıkrasında “…suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir” hükmü yer almakta olup, aynı Kanun’un 142. maddesinde de bu davalarda yetkili mahkemenin zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesi olduğu düzenlenmiştir.
Davacı yaptığı şikâyet üzerine başlatılan soruşturma ile kendisi hakkında yapılan şikâyetler sebebiyle yürütülen soruşturmada ve hakkında açılan ceza davasında yapılan işlemler sebebiyle tazminat talep etmiş olup, belirtilen yasal düzenleme uyarınca görevli mahkeme davacının oturduğu yer ağır ceza mahkemesidir.
Bu durumda, Özel Dairece verilen dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle usulden reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmektedir.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 01.10.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.