Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2990
Karar No: 2017/560
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/2990 Esas 2017/560 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/2990 E.  ,  2017/560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı Vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 Sayılı Kanunun 25/11 maddesine göre feshedildiğini, davalı şirketin fesih gerekçelerinin haksız, hukuka ve gerçeğe aykırı olduğunu, fesih beyanında, davacının sık sık devamsızlık yaptığını, şirket ve yöneticileri aleyhine ... bayisine telkinde bulunulduğunu, sübjektif iddialarla savunma dahi alınmadan müvekkilinin iş akdinin feshedildiğini bu sebeplere istinaden de davacının işe iadesine, boşta geçen sûrelere ilişkin 4 aylık hak ve ücret alacaklarının ve işe başlatılmaması halinde 12 aylık Ücreti tutarında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, Davacı yanın kendisi istifa ederek işten ayrılırsa kıdem ve ihbar tazminatı alamayacağını bildiğini, bu nedenle iş sözleşmesini işverenin feshetmesini sağlamaya çalıştığını, bu amacını gerçekleştirmek amacıyla da davacının; işe geç gelip erken çıkmaya başladığını, mesai saati içinde müdürüne haber vermeden uzun süreli olacak şekilde işyerinden ayrılmaya başladığını, izinsiz olarak işe gelmediğini ve işe gelmeme sebebini ne önceden ne de ertesi günü müdürüne bildirmediğini, işe geldiği zamanlarda da işle ilgilenmeyerek görevini yapmadığını, 27.01.2014 tarihinde bir bayi (... bayii) işverenin bayilerle İlgilenen bir başka çalışanını arayarak davacının kendisine söylediği şevleri bildirdiğini, ... Bayii ... " Bize sizden birisi geldi, ... övdü, ..."dan ayrılmış zaten Bize ... el değiştirecek bunların hepsi gidecek,herhangi bir yatırım yapmayın, dedi" şeklinde olduğunu, Davacının ... Bayii ile yaptığı görüşmede de belirtilen hususlar ile birlikte işverenin karar almaya yetkili kişisine bildirildiğini ve arz edilen tüm hususların gerekçe gösterilerek davacının iş akdinin feshedildiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, her ne kadar davacının feshe konu söz konusu özensiz,disiplinsiz ve sadakatsiz davranışlar nedenleriyle işverenle arasındaki iş ilişkisinin devamında güven ilişkisini zedelendiği ve bu nedenle yapılan feshin işverence 6 iş günü içerisinde kullanılmadığı bu haliyle feshin haklı olmasa da geçerli olduğu kanaatine varılmış ise de; .tüm bilgi ve belgeler ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının feshe konu edilen davranışlarının iş düzenini bozucu bir nitelik taşımadığı davalı işverence davacının yaptığı ileri sürülen davranışlar nedeniyle davacıya ihtar, uyarı veya kınama gibi cezaların verilmesi mümkün iken işverence bu yola gidilmeyerek fesih yoluna gidilmesinin ağır bir yaptırım olduğu ayrıca tüm dosya kapsamına göre bu yöndeki iddiaların davalı işverenlikçe somut delillerle tereddüte yer bırakmayacak biçimde ispatlanamadığı, feshin geçersiz ve son çare olma ilkesine de uygun olmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı /geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.                      
    İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını iste­diğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına ge­çilecektir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İş­çinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce iş­le­diği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak de­ğil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı ge­rekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
    Sadakat borcu, bir başkasının menfaatini koruma ve buna zarar verecek davranışlardan kaçınma borcudur(TBK. Mad. 396/1). İş sözleşmesini diğer sözleşmelerden farklı kılan taraflar arasındaki bağımlılık ilişkisi nedeni ile sadakatin varlığıdır. Sadakat bağı işveren işçiyi gözetme, işçiye ise işverenin menfaatlerini koruma, zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğü yükler.
    İşçinin 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
    İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
    İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
    Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralı ile işçinin yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorunda olduğu yolundaki Borçlar Kanunu"nun 369/1 madde hükmünden doğmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar(Dairemizin 28.04.2008 gün ve 2007/34009 Esas, 2008/10347 Karar sayılı ilamı).
    Dosya içeriğine göre ;2014 yılı başlarında davacının davalı şirketin ... bayii olan şirkete denetime gittiği, o esnada bayii yetkilisi ile arasındaki konuşmasında davalı şirketin başka bir şirketin bünyesi altına gireceğini, bu süreç içerisinde davalı şirkete yatırım yapmaması konusunda telkinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının iş bu davranışı sadakat borcunun ihlali niteliğindedir. Davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Haklı fesih sebebi için geçerli olan altı günlük hak düşürücü sürenin geçmesi, geçerli feshi etkilemeyecektir. Davacının sadakat borcunu ihlal eden davranışları nedeni ile iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 510.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.980TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 24.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi