14. Hukuk Dairesi 2015/17612 E. , 2018/4572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.03.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ...ile davalıların murisi... arasında 27.11.2006 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, ..." in murisi ..." den kendisine intikal edecek miras hissesinin satışını vaat ettiğini, davacıların murisi ..." in 16.4.2008 tarihinde, davalıların murisi ..." in 1.8.2008 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle ...mirasçısı davacılar adına tapu iptal ve tescil istemiştir.
Davalılar vekili cevabında; dava konusu taşınmaz üzerinde davalılar ... ...ve ... ..." nin pay sahibi olmadığı, bu davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine, diğer davalılar yönünden dava konusu taşınmazda iştirak halinde mülkiyet söz konusu olduğundan dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun hükümleri gereğince (eski 46 parsel ) yeni 124 ada 72 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilemez ve bölünemez büyüklükte oluşu, davacının davasının sadece hükmen tescil oluşu nedeni ile ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; davalıların murisi ... 46 parsel sayılı taşınmazdaki gerek tapu ile sahibi olduğu gerekse de muris ve murisi evvellerinden kendisine intikal eden ve edecek olan hisselerinin tamamını 27.11.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıların murisi Ömer Cengiz" e satmayı vaat etmiştir. Ancak taşınmaz yenileme sonucu 124 ada 72 parsele dönüşmüş, ..." in de 1.8.2008" de ölümü ile mirasçıları ...ve ..." ye paylı olarak 21.11.2013 tarihinde intikal etmiştir. Ancak son tapu kayıtlarına göre Şevket mirasçılarından sadece Nursel Şahin" in hissesi tapuda bulunmaktadır.... diğer mirasçıların hisselerini satın alarak toplamda .../... hisseye sahip olmuştur.
Her ne kadar mahkemece davaya konu taşınmazın 5403 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklükte oluşu nedeni ile ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; 5403 sayılı yasayı değiştiren 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; dava tarihi itibari ile ..." e ait tapuda kayıtlı hissenin değeri 231.886,57 olarak belirlenmiştir. Davacılar vekilince dava değeri olarak 30.000 TL gösterilmiş olup, eksik harcın tamamlanması ile birlikte davaya devamla Şevket mirasçısı Nursel" in hissesinin İptali ile satış vaadi alacaklısı... mirasçılarına veraset ilamındaki hisseleri oranında tesciline karar verilmesi gerekirken başkaca yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle kararın BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.