6. Ceza Dairesi 2015/8773 E. , 2016/4905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yaralama, Hırsızlık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 22.Ceza Dairesinin 28/10/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... ve ... hakkında kurulan hükümler yönünden mağdurlar vekilinin ve sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükmün, sanık savunmanının temyiz isteminin incelenmesinde:
11 yaşında olan mağdurlar ... ve ..."in yasal temsilcisi olan babalarının, 23.03.2006 tarihli oturumda “sanıklardan şikayetçi oldukları, ancak davaya katılmak istemediklerini” beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; katılma hakkının 15 yaşından küçük bulunan mağdurların velilerine ait olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 237 ve devamı maddelerine göre, usulen mahkemeye başvurulup katılan sıfatı alınarak temyiz yetkisinin kazanılmamış olmaları nedeniyle, 5271 sayılı Yasanın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen mağdurlar ... ve ... vekilinin temyiz istemi ile sanık ... hakkında, yaralama suçundan hükmolunan doğrudan para cezasının miktarı bakımından, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5329 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanık ... savunmanının temyiz istemininin, 5320 sayılı Yasanın 8/2. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen aykırı olarak REDDİNE,
II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün, sanık savunmanının temyiz isteminin incelenmesinde:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay günü saat: 15.45 sıralarında, mağdurlar ... ve ..., Kandil münasebeti nedeniyle birlikte civarında odun depoları girişinde para toplarken, yanlarına gelen sanıkların para istedikleri, mağdurların olumsuz yanıt vermesi üzerine, bıçak gösterdikleri ve mağdur ..."ı adli rapora göre yaraladıktan sonra mağdur ..."ın cebinde bulunan 6,00.-TL, mağdur ..."ın da cebinde bulunan 2,00.-TL parayı alıp olay yerinden kaçtıkları, mağdurların aşamalardaki tutarlı ifadeleri ve sanıkların kaçamaklı savunmaları ile her iki mağdura yönelik ayrı ayrı yağma suçu işledikleri anlaşıldığı halde, kazanılmış hakkın suçun nitelendirilmesinin yapılmasında ve uygulanan yasa maddeleri yönünden olmayıp, ilk hükümdeki cezanın süresi yönünden gözetilmesi gereken bir husus olduğu gözetilmeden, vasıflandırmada yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a- Her iki mağdura yönelik olarak ayrı ayrı hırsızlık suçundan uygulama yapılması gerekirken, tek bir hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
b- 5275 sayılı Yasanın 106/4.maddesi gereğince suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olan sanığın, hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
c- İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığına ilişkin rapor için harcanması zorunlu kamu masrafının, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"ye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.