Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4397
Karar No: 2014/7329
Karar Tarihi: 03.04.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/4397 Esas 2014/7329 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/4397 E.  ,  2014/7329 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 6. İş Mahkemesi
    Tarihi : 11/12/2012
    Numarası : 2012/260-2012/187

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Z.. A.. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalıların ortaklık şartlarını taşımayan şahısları ortak olarak kaydettiklerini, şahsın ödeme gücünden fazla kredi kullandırma eylemini gerçekleştirdiklerini bildirerek, bu nedenle uğranılan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre bir kısım davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, bir kısım davalılar açısından ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    6215 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 23/6 ve 7. Fıkralarına göre:
    “Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinden 20/8/2002 ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden 30/1/2004 tarihinden önce üreticilerin kullandıkları, toplu köy ikrazatı/grup kredileri dışındaki tüm tarımsal
    kredilerden (18/4/2001 tarihli ve 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında Hazine kaynağına dönüştürülmüş tarımsal kredilerin kefilleri de dahil) bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Tasfiye Olunacak Alacaklar/Takip Hesaplarında kayıtlı borcu bulunanların (borcu yeniden yapılandırılmış olanlar dahil) kefillerinin sorumluluğu bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihte sona erer. Kefiller hakkında başlatılmış bulunan idarî veya kanunî takibat işlemleri, hangi aşamada olursa olsun kendiliğinden durur, mahkûmiyet kararlarının infazı ertelenir, infazı devam edenler derhal tahliye edilir.
    Altıncı fıkrada belirtilen borçlular hakkındaki yasal takipler neticesinde, kesin aciz vesikasına bağlanan (faiz, masraf, yargılama gideri, vekâlet ücreti ve diğer her türlü fer"ileri dâhil) Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin alacakları (18/4/2001 tarihli ve 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındakiler hariç) Hazine tarafından karşılanır. Kesin aciz vesikasına bağlanan alacaklar Hazine adına Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatiflerince takip edilir ve yapılan tahsilat, tahsilatın yapıldığı ayı izleyen ayın ilk haftası içerisinde Hazinenin hesabına aktarılır. Kesin aciz vesikasına bağlanan alacakların takip işlemleriyle ilgili masraflar Hazine hesabına aktarılacak tahsilattan mahsup edilir.”
    Somut olayda, davacının talep ettiği Hazine tarafından ödenmiş olan alacaklar açısından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak yukarıda zikredilen mevzuat gereği Hazine tarafından ödenen borçlarda takip yetkisi ilgili kooperatife geçmektedir. Bu nedenle takip yetkisi kendisinde olan davacının bu taleplerinin de kabul edilmesi gerekirken, bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ortaklar B.. T.., M.. O.., H.. B.. ve İ.. Ç.. ye kullandırılan krediler nedeniyle uğranılan 36.245,00 TL zarar yönünden bu senetlerin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davalılar H.., Z.. ve M.. yönünden davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir. Ancak bu davalılar 1524 sayılı genelgeden yararlanarak ödeme yapmışlardır. Bu nedenle bu davalıların bu borçları yönünden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle red kararı ve buna bağlı olarak avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı Z.. A.."a yükletilmesine, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi