MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1) 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesinde öngörülen "Hüküm, ancak iddianemede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" hükmü uyarınca; dava konusu yapılacak eylemin açıkça ve bağımsız olarak iddianamede gösterilmesi gerekir. Buna göre, sanık hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/04/2015 tarihinde kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verildiği ve bu karara itiraz edilmediği, soruşturma sonucunda 14/04/2015 tarihli iddianame ile özellikleri tespit edilemeyen ve ele geçirilemeyen tabanca ile silahla tehdit suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, iddianame içeriği ve sevk maddelerine göre sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden ek savunma hakkı verilerek sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Kabule göre ise; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.